Sosyal Medya

Genel

Babacan: “Seçim yasalarıyla oynamak iktidardan düşeceğinin kabulüdür”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Karar TV’de gazeteciler Taha Akyol ve Elif Çakır’ın sorularını yanıtladı. Babacan, gündemdeki sıcak gelişmeleri değerlendirdi...

Babacan: “Seçim yasalarıyla oynamak iktidardan düşeceğinin kabulüdür”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Karar TV’de gazeteciler Taha Akyol ve Elif Çakır’ın sorularını yanıtladı. Gündemdeki sıcak gelişmeleri değerlendiren Babacan şu ifadeleri kullandı;

“Bir iktidar artık seçim kanunlarını değiştirerek varlığını devam ettirme gibi bir yola girdiğinde zaten o yolun sonu iktidardan düşme oluyor. Seçim kanunu bir sene sonra yürürlüğe giriyor. Bugünkü şartlara göre bir çalışma yapıyorlar. Halbuki bir sene sonranın şartları bambaşka olacak. Zannediyorlar ki iktidar ve muhalefet partilerinin oyları bu civarlarda kalacak. Baraj korkumuz yok. Türkiye’nin dört bir yanında çalışıyoruz. Yasaları istedikleri kadar değiştirsinler.”

’17-25 Aralık kesin bir darbe teşebbüsüdür’

“Yargı mensupları ile kolluk kuvvetlerinin koordinasyon içerisinde, yıllarca sürdüğü iddia edilen yolsuzluk ve rüşvet olaylarını biriktirip 2014 martındaki yerel seçimlere üç ay kala eş zamanlı olarak bu operasyonları yapmaları iyi niyetli bir şey değil. Bir kişinin gözaltına alınması için 17 defa rüşvet almasını beklemezsiniz. Bu, kesin bir darbe teşebbüsü. FETÖ terör örgütünün bir kumpası.”

‘Partinin adına ‘AK’ deyip yolsuzlukla mücadelede gerekeni yapmazsan, bu konu partinin bekası haline gelir’

“17-25 Aralık’tan birkaç gün sonra Meclis’te yaptığım uzun bir konuşma var. Orada açık açık söylüyorum; bu bir oyundur, komplodur. Ama ciddi iddialar vardır; yargının sonuna kadar üstüne gitmesi gerekir. Bağımsız ve tarafsız yargının, FETÖ’nün mensubu olmayan, FETÖ’nün etkisi altında çalışmayan dürüst savcılıkların bakması lazım. Partinin adına ‘AK’ deyip de yolsuzlukla mücadele konusunda gerekli duruşu ortaya koymazsanız, bu konu bu partinin bekası haline gelir.”

‘Malum arkadaşlar sağı solu tehdit ettiler’

“Bu arkadaşlar Yüce Divan’a gönderilmedi. Bu, toplumun vicdanında bir iz bıraktı. Yüce Divan’a nasıl gönderilmedi? Önce 15 kişilik soruşturma komisyonu; 9’u iktidar partisinden. Soruşturma komisyonuna üye olan arkadaşlarla tek tek konuştuk. Hepsinin güçlü ve olumsuz kanaatleri vardı. Fakat iş hukuki değerlendirmeden siyasi değerlendirmeye döndü. Malum arkadaşlar yerlerinde durmadılar, sağı solu tehdit ettiler.”

‘Dışişleri Bakanlığı paspas yerine konuluyor’

“Taliban’a karşı Kabil Havalimanı’nı korumak için askerlerimizin canını tehlikeye atan zihniyet birdenbire Taliban yönetimine meşruiyet kazandırmaya çalışan bir zihniyet haline geliyor. Herhangi bir stratejik perspektife oturtabiliyor musunuz? Çok büyük bir itibar kaybı. Ne yaptıkları belli değil. Dışişleri Bakanlığı paspas yerine konuluyor. Bakanlık devre dışı bırakılınca Türkiye’nin artık dış politikası diye bir şey yok.”

‘Gerekirse Esad rejimiyle de görüşülür’

“Kendi ülkesindeki iç savaş, zulüm gibi sebeplerle kendine güvenli bir hayat kurmak isteyen insanlarla ilgili uluslararası hukuk var. En önemli konu, Suriye’de Suriyeliler için yaşanabilir bir gelecek oluşturmaktır. Sorunu çözmek için herkesle konuşmak zorundasınız. Türkiye’ye milyonlarca Suriyelinin gelmesi, Suriye’de yeni bir demografik kompozisyon oluşturdu. Acaba bu rejimin işine gelen bir kompozisyon mu? Türkiye’nin hızlı bir şekilde Suriye politikasını değiştirip çözümün parçası olması lazım. Gerekirse Esad rejimiyle de görüşülebilmesi lazım. Yeter ki iş çözülsün.”

‘DEVA Partisi’ni, öfkeyi göçmenlere kanalize etmek için kurmadık’

“Suriye sorununu çözmeden Suriyeliler sorununu çözmeyi çok zor görüyoruz. Bu işin hamasetini yapmak kolay iş. Popülizmini yapmak daha da kolay iş. Hele ekonomik kriz dönemlerinde göçmenler üzerinden siyaset yapmak büyük kolaycılık ki dünyanın her yerinde var. Toplumda eğer bir sıkıntı biriktiyse, öfkeyi yabancılara ve göçmenlere kanalize etmek siyasetin yapacağı en basit iş. DEVA Partisi’ni böyle bir siyaset yapmak için kurmadık. Gerçekçi, ilke ve çözüm bazlı siyaset yapıyoruz.”

‘IMF’deki hissemizi yükseltmeseydik gelen para 2 milyar dolar civarında olacaktı’

“Bakan olarak göreve başladığımda IMF’deki hissemiz 0,3’tü. Ekonomimiz göreli olarak büyüdüğü için ‘Hissemizi artırmak istiyoruz’ dedik. Yüzde 1’e ulaştık; IMF’in yönetim kurulunda sandalyemiz oldu. Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanımız İbrahim Çanakcı’nın IMF’in yönetim kurulu masasına oturması bizim hisselerimizin yüzde 1’e çıkmasıyla olmuştur. Bu olmasaydı, bize gelecek para 6 milyar değil de 2 milyar dolar civarında olacaktı.”

‘Yüzde 6-7 faiz vatan hainliğiyse, yüzde 19 faize de bir isim koymak lazım’

“Biz 50 milyar faiz öderken Sayın Erdoğan dönemin bürokratlarını meydanlarda yuhalatıyordu. Merkez Bankası şimdi emrinde. Niye bu sene 180 milyar lira faiz ödüyoruz? Niye Merkez Bankası’nın faizi yüzde 19? Yüzde 6-7 faiz vatan hainliğiyse, yüzde 19 faizi nasıl tanımlayacağız? Bir isim koymak lazım.”

‘Cumhurbaşkanı’nın vatandaşla teması otobüsten çay atmak’

“Sayın Cumhurbaşkanı’nı halkın arasında en son ne zaman gördünüz? Otobüsünden çay atma var, vatandaşla temas. Çay paketi havada, vatandaşın başına düşüyor. Uzaktan temas oluşuyor.”

‘KHK’lılarla ilgili kapsamlı bir çalışma yapıyoruz’

“Savcılıklar tarafından takipsizlik kararı verilen veya yargı süreci çalıştırılıp beraat eden vatandaşlarımızın KHK öncesi hakları aynen iade edilmelidir. KHK’lılarla ilgili geniş kapsamlı bir çalışma yapıyoruz.”

BAKMADAN GEÇME

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

  • Asya Kalkınma Bankası’ndan Türkiye’ye Dev Finansman: Deprem Bölgeleri İçin Destek Verecekler

    Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerin ardından toparlanma sürecini hızlandırmak, enerji ile imalat sektörlerindeki yatırımları desteklemek amacıyla Asya Kalkınma Bankası’ndan (AKB) toplam 325 milyon dolarlık kaynak sağladığını açıkladı.

Benzer Haberler