Sosyal Medya

Ekonomi

Akşener’den “iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem”: Tarafsız Cumhurbaşkanı, çoğulcu demokrasi, güçlü Meclis

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem” önerisinin ilkelerini açıklarken, “Belirlediğimiz ilkeler, demokratik hukuk devleti idealimizin özünü oluşturan özgür…

Akşener’den “iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem”: Tarafsız Cumhurbaşkanı, çoğulcu demokrasi, güçlü Meclis

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem” önerisinin ilkelerini açıklarken, “Belirlediğimiz ilkeler, demokratik hukuk devleti idealimizin özünü oluşturan özgür birey, güçlü sivil toplum kuruluşlarıyla güçlü devlet ve bunlarla birlikte güçlü milli ekonomi hedeflerimizin inşasını sağlayacak temel yapıtaşlarıdır” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan İyi Parti lideri Akşener, anlattığı iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisinin ilkelerinde, Cumhurbaşkanı’nın tarafsız olacağına vurgu yaparak, “Bir dönem görev yapabilecek. Görev süresi 6 yıl olacak. Görev süresi bitince aktif siyasete dönemeyecek” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Meclis’i “devre dışı” bıraktığını savunan İyi Parti lideri, “Çoğulcu demokrasi, katılımcı yönetim, güçlü Meclis” vurgusu yaptı.

İYİ Parti’nin Millet İttifakı ortağı olarak Türkiye’nin tıkanmış ve hiç bir konuda çözüm üretemeyen politik sistemini değiştirmek için önerdiği Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin ana hatları aşağıda: 

Güçlendirilmiş Parlamenter sistemin 8 ilkesi

“Öncelikle belirtmek isterim ki; İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; sosyal hayattan ekonomiye, adaletten diplomasiye, doğadan demokrasiye, hemen her alanda ülkemizin karşılaştığı sorunların anahtarıdır. Türkiye’nin, Partili Cumhurbaşkanlığı sistemiyle, içine düşürüldüğü sıkıntılardan çıkış yoludur” diyen Meral Akşener, önerdikleri sistemin temel esaslarını 8 madde şeklinde şöyle sıraladı:

1.Cumhurbaşkanı bir kez seçilebilecek

Birinci ilke:  Tarafsız Cumhurbaşkanı. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de, Türkiye Cumhuriyeti, Başbakan ve Bakanlar Kurulu tarafından yönetilecek. Cumhurbaşkanı’nın, hiçbir partiyle bağlantısı olmayacak. Cumhurbaşkanlığı makamı, tarafsız ve partiler üstü bir şekilde devleti ve milletin birliğini temsil edecek

Keyfi uygulamalarla elinden alınan yasama gücü, yeniden Milletin Evi’ne, yani Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne devredilecek. Ancak tarafsız Cumhurbaşkanı sadece temsili görevler üstlenmeyecek.

Akşener ilkenin gerekçesini şöyle açıkladı:

“Türk siyaset pratiği gösteriyor ki, bazı görev alanlarının, siyasi tartışmaların dışında tutulması şart. Bu bakımdan, siyasi aidiyet dışında, sadece liyakatin gözetilmesi gereken, örneğin, Genelkurmay Başkanı, MİT Başkanı, Diyanet İşleri Başkanı, büyükelçiler ve valilerin atanmasında, üçlü kararnameyle, Cumhurbaşkanı söz sahibi olacak.

Cumhurbaşkanı’nın birden fazla defa seçilmesi durumunda, ikinci dönem yeniden seçilmek amacıyla, gündelik siyasete dahil olması kaçınılmazdır. O nedenle, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Cumhurbaşkanı, yalnızca bir dönem görev yapabilecek ve görev süresi 6 yıl olacak. Görevi sona eren Cumhurbaşkanı, aktif siyasete dönemeyecek”

2. Güçlü Meclis

İkinci ilke: Çoğulcu Demokrasi, Katılımcı Yönetim, Güçlü Meclis.  İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çoğulculuğa dayanacak.

Akşener, bu ilkenin gerekçesini, “Koalisyon hükûmetleri, bugüne kadar, Sayın Erdoğan tarafından ülkenin kalkınmasının, ekonomik refahın, siyasi iradenin hızlı hareket etmesinin önünde bir büyük engelmiş gibi gösterildi. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin de, bu koalisyon dönemlerini bitireceği iddia edildi. Ama maalesef, işin pratiğinde bu iddialı söylemin aksine, Türkiye bir ittifaklar rejimine muhtaç hale geldi. Nitekim, bugünkü iktidar yapısına baktığımızda devletin ve milletin iyiliği için ortak paydada buluşma hedefinin yerini, siyasi ikbal kaygısıyla kurulan, bir koltuk ittifakı anlayışına bıraktığını görüyoruz” diye açıkladı.

Bakanlar milletvekilleri arasından seçilecek

“İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de ülke yönetimi, tek bir kişinin değil, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu’nun yetkisinde olacak. Hükûmeti kurma ve hükûmet etme süresi, adil ve serbest seçimlerle oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından belirlenecek. Tek bir partinin milletvekili sayısının, hükûmet kurma yeterliliğine sahip olmaması hâlinde, elbette koalisyon hükûmetleri kurulacak. Ama koalisyon hükûmeti kurulmadan önce, şeffaf yönetim anlayışıyla, partiler arasında yapılacak koalisyon protokolü, milletimizle açık bir biçimde paylaşılacak.

Bugünkü sistemde, Cumhurbaşkanı, bakanların atanmasında ve görevden alınmasında tek yetkili. Meclis onayı aranmıyor. Dolayısıyla bakanların Meclise karşı sorumluluğu yok. Bu sorumsuzluk, demokrasi, hukuk ve ekonomide yaşadığımız yıkımın en önemli nedenlerinden biri. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de ise, Meclis dışından Bakan atanamayacak. Bakanlar, Başbakan tarafından milletvekilleri arasından seçilecek ve tek kişiye karşı değil, hem kurul olarak birlikte, hem de her bir bakan ayrı ayrı olmak üzere, milletin seçtiği meclise karşı sorumlu olacak”

Meclis’in yetkileri

“Güçsüz meclis, eksik demokrasi demektir. Bu ucube sistem, Gazi Meclisimizi devre dışı bıraktı” diyen Meral Akşener, 68 Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle, devlet teşkilatına ilişkin çok önemli düzenlemeler yapılırken, aynı dönemde, TBMM’nin sadece 54 yasa çıkarabildiğini belirterek, “İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de yasama yetkisi ve gücü, sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olacak” dedi.

Akşener, güçler ayrılığı ilkesinin ne şekilde sağlanacağını şu şekilde açıkladı:

“Anayasa Mahkemesi’nin üyeleri, Hâkimler Savcılar Kurulu, Sayıştay, Yüksek Seçim Kurulu, YÖK’ün yerine kurulacak olan, Türkiye Yükseköğretim Kurumu, ve RTÜK üyelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, nitelikli çoğunluk ile seçilmeleri sağlanacak”

Yerel yönetimler

Akşener, mevcut sistemde, belediyeler üzerinde, ağır bir vesayet oluşturulduğunu ve belediyelerin, altyapı yatırımları için borçlanmalarındaki onay yetkisinin dahi Cumhurbaşkanı’na verildiğini belirterek, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de merkezi yönetimle, yerel yönetimler arasındaki yetki dağılımı, iktidar ve muhalefet belediyesi ayrımı olmadan milli iradeye saygı duyulacak şekilde düzenleneceğini söyledi.

3. Kuvvetler Ayrılığı ve Güçlü Denetim

“Bizim için hiçbir gücün vesayeti kabul edilemez. Çünkü askerî ya da sivil, vesayetin olduğu yerde, milletin iradesine saygı olmaz, demokrasi olmaz, Anayasal denetim olmaz” diyen Meral Akşener,  “O nedenle, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de, devletin veya siyasetin hiçbir kurumu, Anayasa ve yasalardan aldığı yetkiyi aşarak başka bir kurum üzerinde vesayet kuramayacak” diye konuştu.

Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ve bütçe

Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde ekonomi yönetimindeki kritik kurumların işlevsiz hale getirildiğini savunan Akşener, “Bize göre, bağımsızlığı tartışılan bir Merkez Bankası, ekonomimiz için büyük bir risktir. Bu nedenle, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile Merkez Bankası’nı müdahalelere kapatacağız. Merkez Bankası’nın bağımsızlığını zedeleyecek hiçbir uygulama ve düzenlemeye müsaade edilmeyecek” dedi.

Akşener, Merkez Bankası ve ekonomi kurumları ile ilgili önerilerini şu şekilde sıraladı:

“Politika araçlarını ve tüm enstrümanlarını bağımsız olarak kullanabilecek. Merkez Bankası Başkanı, Bakanlar Kurulu tarafından 5 yıllığına atanacak. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurumu, Rekabet Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Enerji Piyasası Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu gibi kurumlar idari ve mali özerkliğe sahip kurumlar olacak”

Akşener, en az yüzde 25 oranında kadın üyelerden oluşacak bu kurulların, başkan ve üyelerinin de en fazla iki defa olmak üzere, dört yıllığına Bakanlar Kurulu tarafından atanacağını söyledi.

“‘Ticari Sır’ saçmalığına son verilecek”

Bütçenin yapımı ve denetlenmesinin demokratik rejimlerde parlamentoların en önemli yetkilerinden biri olduğunu ve Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde, Meclisin bütçe konusunda sahip olduğu yetkilerin, büyük oranda budandığını belirten Meral Akşener, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de TBMM’nin Türk Milleti adına, bütçenin kabulü ve denetiminde etkin hale geleceğini, keyfiyetle yapılan ödenek üstü harcama uygulamasına son verilerek ödenek üstü harcama ihtiyacının ortaya çıkması halinde Bakanlar Kurulu’nun Meclis’e ek bütçe kanun tasarısı sunacağını belirtti.

Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin birçok kurum ve harcamayı Sayıştay denetiminden çıkardığını kaydeden Akşener, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Sayıştay’ın denetim yetkileri artırılacağını, hükûmetin bütün harcamalarının istisnasız olarak Sayıştay denetimine açık olacağını belirterek, “Milletin parasını harcarken sığınılan, “Ticari Sır” saçmalığına son verilecek” dedi.

4.Hukukun Üstünlüğü ve Tam Bağımsız, Tarafsız Yargı

“Bize göre, bağımsız ve tarafsız yargı Türkiye Cumhuriyeti’nin her vatandaşının sahip olduğu en büyük teminattır” diyen İYİ Parti lideri, “İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de milletimizin her bir ferdi, şerhsiz şartsız, kanun önünde eşit olacak” dedi.

“Mevcut sistemde, Cumhurbaşkanı ve bakanlar, birçok hukuksuzluğa seyirci kalıyor” diyen Akşener, hukukun üstünlüğü ilkesinin nasıl hayata geçirileceğini şu şekilde açıkladı:

“İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de, Anayasaya, hâkim ve savcıların coğrafi teminatını sağlayan hüküm konulacak. Hâkim ve Savcılar Kurulunun yapısı ve üye atama sistemi de değiştirilecek. Hâkim ve Savcılar Kurulu, en az 5’i kadın olmak üzere, 15 üyeden oluşacak. Adaylar, yargı kurumlarımız, barolar, üniversiteler tarafından önerilecek ve TBMM tarafından, üye tam sayısının en az 3’te ikisinin oyuyla seçilecek. HSK üyeleri, bir kez seçilecek ve görev süreleri 5 yıl olacak. Adalet Bakanı, ya da onun adına Adalet Bakanı Müsteşarı kurulun gözlemci üyesi olarak toplantılara katılabilecek. HSK Başkanı, kurul tarafından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyuyla seçilecek”

Akşener, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçiminin de yeniden düzenlenerek siyasetin vesayetinden kurtarılarak bağımsızlığının sağlanacağını söyledi.

5.Devlette Liyakat

Akşener, önerdikleri sistemde liyakat ilkesinin nasıl hayata geçileceğini şu şekilde açıkladı:

“KPSS’den yüksek not aldığı halde, mülakatta elenen gençlerimizin hakkı teslim edilecek. Devletin her kademesinde, liyakat esas alınacak, torpilin yeni adı haline gelen mülakat kaldırılacak. Devlette göreve, siyasi otoriteye sadıklar arasından layıklar değil, layıklar arasından, devlete ve millete sadık olanlar alınacak”

Liyakatli kadroların kaynağını akademi olduğunu kaydeden İYİ Parti lideri, “Apartmanlara sıkışmış üniversite hayatına çeki düzen vermek zorundayız. Üniversiteler, gerçeği araştıran kurumlar olarak, en başta özgür bir ruha sahip olmalıdır. Bunu sağlamanın ilk koşulu da, akademik ve bilimsel özerkliktir. O nedenle, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de üniversiteler hem idari, hem de akademik olarak özerk hale getirilecek. Üniversitelerimize, kurucu rektör atamalarının haricinde o üniversitenin akademik terbiyesi ve liyakatiyle yetişmeyen, kurum dışından rektör atanmasına son verilecek. Öğretim üyeleri, kendi üniversitelerinin rektörünü aday olan öğretim üyeleri arasından kendileri seçecek. En fazla oyu alan rektör adayı, Türkiye Yükseköğretim Kurulu’na bildirilecek. Nihai atama, Türkiye Yüksek Öğretim Kurulu tarafından yapılacak. Fakültelereyse, o fakültenin uzmanlığı dışından dekanlar atanmayacak. Dekan, fakültenin öğretim üyelerinin oylarıyla belirlenecek ve rektör tarafından atanacak” dedi.

15 Temmuz kalkışmasının birçok kurumda olduğu gibi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde de büyük hasara yol açtığını belerten Akşener, “Eğitimdeki liyakat sorununun, zaman içinde ordumuz içinde bir liyakat sorununa dönüşmesi de, maalesef kaçınılmaz” dedi.

Akşener, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Askerî Liseler ve Harp Akademilerinin yeniden açılacağını, GATA’nın yapısının yeniden düzenlenerek askerî hekimlik alanında eğitim vermesi ve ordunun ihtiyaçları doğrultusunda, sağlık çalışanları yetiştirmesinin sağlanacağını söyledi.

Kamu Denetçiliği Kurumu” çatısı altında, “Devlet Liyakat Kurulu” oluşturulacağını kaydeden Akşener, “Liyakat Kurulu’nun üye sayısı, üye seçimi, çalışma usul ve işleyişiyle, görevleri, kanunla belirlenecek” dedi.

6.İnsan Hakları ve Bireysel Özgürlükler, Güçlü Sosyal Devlet, Güçlü Sivil Toplum, Güçlü Gençler

“Çoğulcu demokrasideki en temel haklardan birisi benzer düşüncelere sahip bireylerin, bir araya gelerek sivil toplum örgütleri kurabilmeleridir. Örgütlenme özgürlüğü, siyasi ve sivil çoğulculuğun teminatıdır” diyen Meral Akşener, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de demokrasinin olmazsa olmazı, sivil toplumun güçlendirileceğini, hak savunuculuğunu özgürce yapmaları için önlerindeki engellerin kaldırılarak demokrasiye olan katkılarının arttırılacağını söyledi.

Akşener, “İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Cumhurbaşkanlığı makamı, bu ucube tariften kurtarılacağı için partiye yönelik eleştiriler Cumhurbaşkanı’na hitaben kabul görmeyecek. Cumhurbaşkanı, kişilik hakları itibarıyla, diğer vatandaşlarımız ve kamu görevlileri gibi genel hakaret suçuna ilişkin düzenleme kapsamında korunacak” dedi.

Önerdikleri sistemde gençlere kendilerini ifade olanaklarının arttırılacağını belirten Akşener, “Devlet, gençlere hayatı güçleştiren değil, gençleri güçlendiren olacak. İhtiyaçlarını, eğitimlerini, istihdamlarını sağlayan olacak. Sizler özgürleştikçe güçleneceksiniz, güçlendikçe üreteceksiniz. Gençler ürettikçe, Türkiye kalkınacak. Türkiye kalkındıkça, güçlenecek, milletimiz zenginleşecek” diye konuştu.

İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Türk Ceza Kanunu’nda, “kadın cinayeti ve kadına karşı şiddet suçu”nun düzenleneceğini belirten Akşener, “Öldürme, şiddet, tecavüz, tehdit, hürriyetten yoksun bırakma, hakaret, müessir fiil gibi çeşitli suçlarda, eğer mağdur kadınsa, en ağır cezalar düzenlenecek. Ve bu suçlarda, failin indirim sebeplerinden faydalanması mümkün olmayacak” şeklinde konuştu.

İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de sanat kurumlarının siyasete alet edilmeksizin, özgürce yönetilmesinin ve bütün sanat dallarındaki sanatçıların sosyal güvenlik haklarına kavuşmaları için, gerekli yasal düzenlemeler yapılacağını belirten Akşener, “Türkiye, düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kalkmasıyla sanatçıların eserlerini korkusuzca, özgürce üretebilecekleri bir ülke olacak” dedi.

“Hiç kimse, Kaz Dağları’nı talan edemeyecek”

“Bu Cennet vatanın doğası, ormanları, ırmakları, en önemli ziynetimizdir. Sayın Erdoğan ve ekibinin, kıymaktan yorulmadığı bu zenginliğimiz maalesef, tek kişinin iki dudağı arasına terkedilmiş kararlarla, hızla yağmalanıyor” diyen Meral Akşener, “İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de hiç kimse, Kaz Dağları’nı talan edemeyecek. Hiç kimse İkizdere’deki cennet köşeye taş ocağı açamayacak. Doymak bilmez müteahhitler, üç kuruş elektrik kârı için su yataklarımızı kurutamayacak. NASA’nın bile, ayakkabıyla dahi girilmemeli dediği, Salda Gölü’ne ihanet edilmeyecek” diye konuştu.

Akşener, hayvanlara yapılan eziyetin kabahat olmaktan çıkarılacağını belirterek, “Hiçbir vicdansızlık cezasız kalmayacak” dedi.

7.Özgür Basın

Medyanın çoğulcu demokrasilerde yasama, yürütme ve yargıdan sonra, dördüncü kuvvet olduğunu ve bunun tek şartının da özgür ve bağımsız olabilmesi olduğunu belirten Meral Akşener, mevcut medya düzenini şu şekilde  tasvir etti:

“Basının özgür olmadığı bir ülkede, siyasetin, muhalefetin ve seçimlerin eşit şartlarda yapılabilmesi mümkün değildir. Bunu, AK Parti’nin kurduğu medya düzeninde, tüm açıklığıyla yaşadık, yaşıyoruz. Gazetelerin, televizyonların, iktidar partisinin yayın organına dönüştükleri bir ülkede, özgürlükten de, demokrasiden de söz edilemez”

Medya kuruluşlarının idari yapısının da çok önemli ve belirleyici olduğunu, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de medyanın siyasetten, siyasetin de medyadan nemalanmadığı bu düzenin değişeceğini kaydeden Akşener, “Medya patronlarının diğer iş kollarındaki yatırımları çok sıkı denetlenecek. Medyadaki güçlerini, diğer alanlarda avantaj olarak kullanmaları engellenecek. Gerektiğinde, denetlemek için Rekabet Kurumu devreye sokulacak” dedi.

8.Adil ve Özgür Seçimler

“Millet iradesini hakkıyla ve adil şekilde yansıtamayan seçimler ve seçim sistemi, demokrasinin önündeki en büyük engeldir” diyen İYİ Parti Genel Başkanı, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de millet iradesinin Meclis’e adaletli şekilde yansıyabilmesi için atılacak adımları şu şekilde sıraladı:

  • Seçim barajı yüzde 5’e indirilecek.
  • Siyasetin finansmanında şeffaflık sağlanacak, siyasi etik ilkelerinden taviz verilmeyecek.
  • YSK’nın yapısı ve işleyişi ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılacak, son dönemde yaşanan güvensizliklere meydan verilmeyecek.
  • Yüksek Seçim Kurulu’nun, seçime ilişkin kararlarına karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvurulabilecek.

Açıklanan ilkelerin “Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin Türkiye’yi soktuğu girdaptan tek çıkartacak tek yol olduğunu kaydeden Akşener, “İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, ülkemizi içinde bulunduğu kutuplaşma ortamından ve yaşadığımız ekonomik krizden çıkartacak, böylesine kaotik dönemlerin bir daha yaşanmasının önüne geçecektir. Bugünden itibaren siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, akademi dünyası ve milletimizle, sürekli temas halinde olacağız. Bu bizim için aynı zamanda demokrasinin de gereğidir. Önerimizi hep birlikte geliştirip milletimiz nezdinde, en geniş toplumsal uzlaşıyla hayata geçirmek için tüm görüş ve önerilere açığız” dedi.

 

 

BAKMADAN GEÇME

  • GİB, Vergi Borcu Listesi Yayınlandı: Borcu 4 Milyar TL’yi Aşan Can Holding İlk Sırada

    Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), Eylül ayında Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğe istinaden illerde 50 milyon TL’nin üzerindeki vergi borçlarını içeren listeleri paylaşmaya başladı. Listede dikkat çeken isimler arasında Uzan Ailesi, Çiftlik Bank vurgunu ile tanınan “Tosuncuk” lakaplı Mehmet Aydın ve TMSF tarafından el konulan Can Holding yer aldı.

  • Konutta umutlar başka bahara: Satışlar yavaşladı, reel fiyatlar yerinde sayıyor

    2025’e faiz indirimleriyle güçlü başlayan konut sektörü, yılın son çeyreğinde belirgin bir ivme kaybı yaşadı. Kasım itibarıyla konut fiyatları nominal olarak yükselmeye devam etse de reel artış neredeyse sıfırlandı. Satışlar ekim ve kasım aylarında düşüşe geçerken, yüksek kredi faizleri ve belirsizlikler hem oturum amaçlı alıcıyı hem de yatırımcıyı beklemeye itti. Sektörde canlanmaya dair beklentiler büyük ölçüde 2026 yılına ötelenmiş durumda.

  • İngiltere Enflasyonu Beklentilerin Altında: Faiz İndirimi İhtimali Artıyor

    İngiltere’de Kasım ayında yıllık enflasyon, piyasa beklentilerinin altında kalarak yüzde 3,2 seviyesinde gerçekleşti. Bu rakam, ekonomistlerin yüzde 3,5, İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) ise yüzde 3,4 tahminlerinin altında kaldı ve ülke genelinde enflasyon sekiz ayın en düşük seviyesine geriledi. Beklenenden hızlı düşüş, BoE’ye faiz indirimi için potansiyel bir alan sundu.

  • TCMB Tarafından Faaliyet İzni İptal Edilmişti: Mahkeme, Papara Lehine Yürütmeyi Durdurma Kararı Verdi

    TCMB tarafından faaliyet izni iptal edilen Papara hakkında mahkemeden yeni bir karar çıktı. Papara’nın, söz konusu iptal kararına karşı açtığı yürütmenin durdurulması talepli davada mahkeme, şirket lehine karar verdi.

  • TÜİK: Kasım 2025’te Taşıt Kayıtları Aylık Arttı, Yıllık Geriledi

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Motorlu Kara Taşıtları Kasım 2025 istatistiklerini yayımladı. Buna göre Kasım ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre artış gösterirken, geçen yılın aynı ayına kıyasla düşüş kaydetti. Otomobil ve kamyonet kayıtlarında yükseliş öne çıkarken, motosiklet ve traktörde belirgin bir gerileme yaşandı. Elektrikli ve hibrit araçların payındaki artış ise devam etti.

  • GÜNÜN Stratejisi: Zayıf dolar, düşen petrol, Türkiye için destekleyici zemin

    Küresel piyasalarda zayıf dolar teması korunurken, petrol fiyatları son yılların en düşük seviyelerine gerileyerek enerji ithalatçısı ülkeler için önemli bir rahatlama alanı yarattı. ABD’de açıklanan istihdam verileri resesyon korkularını artırmazken, Fed’in “bekle-gör” duruşu korunuyor. Düşen enerji maliyetleri, güçlü rezerv pozisyonu ve iyileşen risk algısıyla birlikte Türkiye varlıkları için olumlu zemin güçleniyor. TL ve TL cinsi varlıklar açısından pozitif görünüm korunuyor.

  • Piyasaların Gündemi: BoJ’da Faiz Artışı Beklentisi Güçleniyor, Piyasalar Ueda’nın Açıklamalarına Odaklandı

    ING Global’in değerlendirmesine göre, piyasalarda Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) bu hafta yapması beklenen 25 baz puanlık faiz artışı büyük ölçüde fiyatlanmış durumda. Bu nedenle yatırımcıların asıl odağı, BoJ Başkanı Kazuo Ueda’nın basın toplantısında vereceği mesajlara çevrilmiş bulunuyor. Raporda, piyasa faizlerindeki yükselişe dair hassasiyetler nedeniyle Ueda’dan belirgin biçimde şahin bir duruş beklenmediği vurgulanıyor.

  • Günün Başlıkları: Piyasalar Yoğun Veri Gündemiyle ABD Verilerine Odaklandı

    Yurt içinde veri akışı görece sakin seyrederken, küresel piyasalarda gözler ABD perakende satışlar verisi ve tahvil ihalelerine çevrildi. Gün boyunca Avrupa ve ABD’den gelecek enflasyon, güven endeksleri ve merkez bankası yetkililerinin açıklamaları fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacak.

  • Bitwise’tan çarpıcı kripto tahminleri: 2026’yı şekillendirebilecek 10 öngörü

    Varlık yönetim şirketi Bitwise, 2026’ya ilişkin yayımladığı kapsamlı raporda kripto piyasalarının yeni bir döneme girdiğini savunuyor. Bitcoin’in fiyat dinamiklerinden ETF’lerin rolüne, düzenleyici çerçeveden kurumsal benimsemeye kadar uzanan 10 iddialı tahmin; kriptonun artık spekülatif bir alan olmaktan çıkıp ana akım finansın kalıcı bir parçası haline geldiğine işaret ediyor.

  • 2026’ya geri sayım: Portföy dağılımı, sektör tercihleri ve euro/dolar beklentisi

    2026’ya yaklaşırken yatırımcıların odağında portföy dağılımı, hangi varlık sınıflarının öne çıkacağı ve küresel–yerel risklerin stratejileri nasıl şekillendireceği yer alıyor. Trump’ın nadir elementler üzerinden başlattığı yeni emtia rekabeti, faiz indirim süreci ve jeopolitik belirsizlikler; emtia, tahvil ve hisse senedi dengesi açısından belirleyici olacak.

  • Bunun adı başarısızlık! Emeklinin trajedisi, Eğitim sorunu & fahiş kiralar| Kerim Rota & Ömer Gencal

    Mesele Ekonomi kanalında yayınlanan "Pusula" programının bu bölümünde ekonomistler Kerim Rota ve Ömer Gencal, Türkiye'nin derinleşen sosyal ve ekonomik krizlerini ele alıyor. Program, Kerim Rota'nın CHP Cumhurbaşkanlığı aday ofisinde "Gölge Hazine ve Maliye Bakanı" olarak görev alacağını ve bu nedenle programdan ayrılacağını duyurmasıyla özel bir önem taşıyor.

  • Erdoğan’ın mal varlığını paylaştı: CHP’li Yavuzyılmaz hakkında 8 yıla kadar hapis ve siyasi yasak talebi

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994 yılına ait olduğunu söylediği mal varlığı belgesini sosyal medyada paylaşmasının ardından hakkında hazırlanan dokunulmazlık fezlekesini kamuoyuyla paylaştı. Savcılık, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” ile “cumhurbaşkanına hakaret” iddiaları kapsamında Yavuzyılmaz için 4 ila 8 yıl arası hapis ve siyasi yasak talep ediyor.

  • Düşük büyüme artık Avrupa’nın en büyük finansal istikrar riski

    Avrupa Birliği’nde bankacılık sistemi uzun süredir finansal istikrarın ana risk unsuru olarak görülüyordu. Ancak gelinen noktada tablo tersine dönmüş durumda. Avrupa için asıl tehdit artık bankalar değil, kalıcı hale gelen düşük büyüme. Aşırı karmaşık ve ağır düzenleyici çerçeve, kredi kapasitesini sınırlayarak yatırımları baskılıyor ve uzun vadede finansal istikrarsızlığı bizzat besleyen bir faktöre dönüşüyor.

Benzer Haberler