Sosyal Medya

Piyasa

Eurobond ve CDS analizi: ABD tahvil faizleri yatıştı, Eurobond ve CDS’ler değer kazandı

Döviz cinsinde menkullerimiz değer kazanıyor, ama piyasa diken üzerinde

Eurobond ve CDS analizi:  ABD tahvil faizleri yatıştı, Eurobond ve CDS’ler değer kazandı

Cuma sabahı Asya’da  ABD 10 yıllık devlet tahvilinim getirisi %1.548’le yeniden yükseliyor. ABD’de ilk işsizlik başvurularının düşmesi kadar Yellen’in sürekli ek mali teşvikten bahsetmesi de 10 ve 30 yıllıklarda satış getiriyor. Fakat, Hazine’nin 10 ve 30 yıl vadeli tahvil ihaleleri başarılı geçti.  Yani, arz fazlası yok.  AMB’nın tahvil alım programını hızlandırma kararı da Avrupa’da devlet tahvili getirilerini baskılayarak ABD tahvil pazarı üzerindeki stresi azaltabilir.

Öte yanda, Şubat’ta %1.7’ye yükselen ABD TÜFE’nin  (çekirdek %1.3) baz etkisi nedeniyle Mart-Haziran döneminde %2’yi aşması bekleniyor.  ING dün yazdığı raporda 10 yıllık tahvilin getirisinin bu dönem  zarfında %2’nin üstüne çıkacağı, yılı ise %2’de kapatacağını öngördü.

Asya’da risk iştahının kısmen geri gelmesiyle birlikte Dolar Endeksi ivmesini yitirerek bir haftalık dibe düştü. Ayı pazarına giren Çin borsalarına kamu desteği haberleri de Asya’da risk iştahının toparlanmasına destek oldu. TSİ 07:00’de dolar/TL 7.50’de, bugün Başkan Erdoğan tarafından açıklanacak Ekonomik Reform Paketi’ni bekliyor.

Fakat, daha çok dolar ve global risk iştahına hassas Eurobondlarımız’ın fiyatı artarken, CDS primi ise geriledi, fakat 300 baz puanın üstünde kaldı.

 

İş Yatrım Perşembe akşamı itibarıyla piyasada oluşan fiyatlamayı şöyle anlattı:

 

ABD hazine tahvil getirilerinde yeni zirvelerin görülmesi ve artan oynaklık, endeksleri ve gelişmekte olan ülke kıymetlerini son dönemde olumsuz etkileyerek satış yaratırken, bu hafta ABD’de açıklanan enflasyon verisinin beklenti dışı yükselişe işaret etmemesi ve ABD hazine tahvil ihraçlarına talebin ve ihraç seviyelerinin makul seviyelerde olması ile risk iştahı tekrar yükseldi.

Türk hazine eurotahvillerinde Şubat sonunda başlayan sert satışların ardından, artan getiriler ve TL’de yaşanan toparlanma ile yabancı talebi güçlenerek getirileri tekrar aşağı çekti. Beş yıl vadeli ülke risk primi de 350 baz puana yaklaştıktan sonra 315 seviyesine geriledi.

Türk hazine eurotahvilleri, TL’de hafta başında yaşanan satışların ardından oldukça zayıf performansla haftaya başladı. ABD hazine tahvillerinde getirilerin yükselişe ara vermesi ve TL’ye gelen güçlü talep toparlanma yaratırken, ABD ekonomik verileri ve hazine ihraçları sonrası tekrar gelişmekte olan ülke kıymetlerine güçlü talep öne çıktı.

Hazine kıymetleri bugün daha güçlü ivme yakalarken, getiri eğrisi genelinde iki günde otuz baz puanın üzerinde daralma gerçekleşti. Beş ve on yıl vadeli kıymetler 4,65% ve 5,85% seviyesine daralırken, 7% seviyesinin üzerine çıkan uzun taraf ise 6,60% bölgesinde işlem gördü.

Şirket kıymetleri, hazine kıymetlerine göre güçlü performansı geriden takip etse de, alım talebinin satış taleplerinin birkaç katı olması ile likidite bir çok kıymette oldukça zayıfladı. Uzun vade sermaye benzeri kıymetlere hem yerli hem yabancı tarafından güçlü talep olurken, 2027-2031 bölgesinde kıymet bulmak daha zorlaştı. 2025-26 vade Senior kıymetlerde hafta ortasına kadar iki yönde işlemler olurken, bugün bu tarafta da alıcılar daha aktif oldu ve getiriler 30-35 baz puan aralığında daralma gösterdi.

Piyasanın ABD’de enflasyon verisi ile odaklandığı hazine ihraçları, Şubat sonunda yapılan ve tarihin en düşük taleplerinden birini gören yedi yıl vadeli tahvil ihracına kıyasla daha iyi oldu. Talep, her ne kadar ortalamanın altında kalsa da, piyasanın olumsuz yaklaşmasına neden olacak şekilde zayıf olmadı ve bugün yapılacak otuz yıl vadeli ihraç öncesi piyasanın daha iyi tonda işlem görmesine etki etti.

Avrupa Merkez Bankası toplantısında ise, tahvil alımlarının bu çeyrekte daha hızlı yapılacağının belirtilmesi, Alman hazine tahvil getirilerinde beş baz puanlık daralmaya yaratsa da, etkisi kısa oldu ve kıymetler -0,33% seviyesine geri döndü.

 

BAKMADAN GEÇME

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

Benzer Haberler