Paraanaliz

PPK: Faiz yüzde 19’da sabit- “şimdilik”

TCMB Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının %19’da sabit tuttu.

Banka pandemi çıkışı nedeniyle özellikle aşılamalarını daha hızlı gerçekleştiren büyük ekonomilerin yarattığı enflasyon baskılarının devam etiğini vurguluyor.

İç talebe gelince, alınan makro-ihtiyati önlemlerin “yeterliliği” izlenmektedir diyerek iç talepteki güçlü seyrin kontrol altında oluşunu eklemesi dikkat çekici.  Faiz artışı olmayacağının tescili. Uygulanmakta olan “sıkı para politikasının” cari açıkta olumlu etkisi olduğunu iddia eden Banka, ödemeler dengesinde cari işlemler tarafının fazla vereceği düşüncesini yeniliyor. Bunun da enflasyon tarafına olumu etki yapacağı iddiası üzerinden TL’nin değerine olumlu yansıyacağını varsayıyor.  Bu cümleden PPK’nın önümüzdeki dönemde TL’nin değer kaybetmeyeceği; belki de değer kazanacağını düşündüğü varsayımını yapmak mümkün.

Buna rağmen, “yaz aylarında enflasyonda görülebilecek oynaklıklar ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler” diyerek temkinli duruşun devamından yana politika faizini değiştirmediğini anlıyoruz.  Oynaklıklar olarak bahsettiği enflasyondaki yükseliş, beklentilerdeki yükseliş olarak tanımladığı ise TCMB’nin sene sonu enflasyon beklentisi olan %14,1 TÜFE enflasyonu seviyesinin inandırıcı olmayışı ve beklentilerin gerçekleşen enflasyon verileri ile beraber yükselmekte oluşu. “Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş (2021 son iki ayda %18 civarından %14 civarına) sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir” diyerek para politikasında bir gevşeme sinyalinin önüne geçiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta TV programında ağustos sonrası enflasyonun düşeceği ve faizde düşüşün başlayacağı; gerekli yerlere herhalde mesajını verdiği yönünde açıklamaları olmasaydı, bu PPK metninden %19 politika faizinin sene sonuna kadar korunabileceği olasılığın olduğu sonucuna varmak mümkün olurdu.  Çünkü enflasyonda ve enflasyon dinamiklerinde faiz indirecek alan bulunmuyor.  Ancak, temmuz enflasyonun şaşırtıcı şekilde %19’un hemen altında aklanması, dün basında ismini vermeyen bir yetkilinin temmuz enflasyonunda nasıl manipülasyon yaptığı yönündeki açıklamaları (TÜİŞK tarafından yalanlandı), beklentilerde kafa karışıklığına yol açıyor.

Ağustos enflasyon açıklamasıyla beraber TÜİK verilerinde izleyen aylarda olası düşüşler izleyebileceğimiz olasılığı, Erdoğan’ın sert sözlü müdahaleleri piyasalarda Eylül’den itibaren faiz indirimlerinin denenebileceği endişesi yaratıyor.  Politika faizinin “enflasyonun üzerinde tutulacağı açıklaması ise, TÜİK enflasyon verilerinde düşüşe izlenmesi halinde faiz indirimlerinin yapılabileceği beklentisini besliyor.

Bu beklentiler ise TL’yi kırılgan tutmaya devam edecek gibi. Önümüzdeki haftalarda TÜİK enflasyon verileri bu yönde kafa karışıklığını netleştirecektir.  Fed’in aynı dönemde parasal sıkılaştırma yönünde tahvil alım programını azaltmaya başlayacağı, bunun TL dahil tüm gelişmekte olan ülke para birimlerine olumsuz yansıyacağı ise yıllık TÜFE enflasyonunda “olası” düşüşlerin kalıcı olmayacağı anlamına geliyor.

PPK metninde faiz indirimine kapı açıldığına dair net mesaj izlenmese de, imalar yakalamak mümkün. Erdoğan’ın açıklamaları, TCMB başkanlarının son yıllarda başına gelenler erken faiz indirimi şüphelerinin rafa kalmasına engel.  Bu da TL’yi oynak ve kırılgan yapacak nitelikte.

PPK metni aşağıda.

GA.

Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

Exit mobile version