Sosyal Medya

Döviz

Piyasa Bülteni: İşler daha iyiye gitmeden önce daha da kötüleşir!

Her gün bülten yazmak kolay iş değil. Özellikle de ‘sırf’ yazmaktan bir adım ileriye giderek ‘okunacak’ bülten yazmak daha bir…

Piyasa Bülteni: İşler daha iyiye gitmeden önce daha da kötüleşir!

Her gün bülten yazmak kolay iş değil. Özellikle de ‘sırf’ yazmaktan bir adım ileriye giderek ‘okunacak’ bülten yazmak daha bir meşakkatli iş. Manşetimiz her ne kadar bu sabah okuyucu ilgisi çekse de, bize ayrılan oyun sahasını içinde, ağırlıklı ekonomist kimliğimizi ile biraz da sokağın nabzını tutarak, azacık da insan psikoloji ile harmanladığımız bültenimize yine bir Pazar gecesi başlıyoruz.

İlk paragrafı, artık her hafta sonu olaysız geçmemesi nedeniyle, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P’ye ayırıyoruz. S&P, Cuma gecesi, Türkiye’nin kredi not görünümünü durağandan olumsuza çevirdi. Görünümün aşağıya çekilmesi, bir sonraki adımın not düşürme yönünde olacağına işaret ediyor. Hatırlanacağı üzere, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch de, Türkiye’nin kredi not görünümünü benzer bir şekilde durağandan negatife 10 gün önce çevirmişti. Elbette, not görünümünün peş peşe düşürülmesinin arkasında, uygulanmakta olan ekonomi politikaları ve bunun da sonucu olarak TL’de yaşanan erime sebep gösteriliyor.

Madem Cuma gecesinden başladık, Cuma gününden de devam edelim. TCMB, döviz piyasasına satım yönünde yeniden müdahalede bulundu. Hatırlanacağı üzere, 2014 yılından sonra ilk kez 1 Aralık’ta, akabinde 3 Aralık tarihinde sağlıksız fiyat oluşumu nedeniyle döviz piyasasına doğrudan satım yönünde müdahalede bulunan TCMB, Cuma günü öğle saatlerinde, USDTRY kurunun bir kez daha 14 seviyesine dayanması (!) ile yeniden sahneye çıktığını görüyoruz.

Tıpkı, rakibe elini gösterir misali, TCMB’nin de kırmızı çizgisinin USDTRY kurunun 14 seviyesine iyice yanaştığı noktada çizdiğini ve rahatsızlığını belli ettiğini görüyoruz. Geçen haftalarda, bültenimizde, Nobel ödüllü iktisatçılar Mundell-Fleming’e atıfta bulunarak, sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir ekonomide, hem faiz hem de döviz kuru aynı anda kontrol etmenin mümkün olmadığını dile getirerek, döviz piyasasına doğrudan müdahalenin sadece ve sadece az ve kıymetli olan döviz rezervlerinin daha da azalmasına neden olmanın ötesinde bir fayda sağlamayacağını düşündüğümüz paylaşmıştık.

Piyasada işlem yapan, piyasa ruhunu özümsemiş ve piyasa ile inatlaşılmayacağını acı tecrübeler ile kazanmış bir kişi olarak, rahatlıkla söyleyebilirim ki, Çin Seddi ‘aşılmak’ içindir! Er ya da geç ,TCMB kırmızı çizgisini daha yüksek bir seviyeye çekmek zorunda kalacaktır. TCMB’nin ‘sağlıksız’ fiyat oluşumu nedeniyle müdahalesi, bizlerde seviyenin ‘savunulduğu’ izlenimi yaratıyor. Bunu da ayrı bir risk unsuru olarak not düşmek gerekiyor!

Kasım ayına 9,4 seviyesinden uzay yolculuğuna başlayan USDTRY kuru, soluğu 14 seviyesinde alarak tepe ile dip arasında %48 yükseliş kaydetmişti. Akabinde, TCMB’nin Aralık ayında 3 kez müdahalesi ile, USDTRY kurunda erime şimdilik dursa da, yönün net bir şekilde yukarı olduğunu (piyasa okumamız) bizlere söylüyor.

TCMB’nin kurun kontrolsüz bir şekilde ilerlemesinin istemediğini de iyice anlamaya başladık. Bu minvalde, TCMB’nin kurda görülen yükselişi yavaşlatmak adına gerekli cephanesinin de olduğunu biliyoruz. Mesela, BDDK’nin haftalık bültenine göre, kamu mevduat bankalarının yabancı para pozisyonunda yavaş da olsa bir miktar eksiye dönmesi dikkatimizden kaçmadı. Öte yandan, TCMB’nin brüt döviz rezervleri son verilere göre 2 milyar dolar azaldı!

TL’nin değer kaybetmesi bizleri hiç ama hiç memnun etmese de, sorunun temelinde piyasa ile TCMB arasında görüş ayrılığının yattığı unutulmamalıdır. İhracatı ve üretimi patlatacak ve işsizliği dizginleyecek yeni ekonomik modelin ya da çılgın deneyin TL’nin koruma kalkanını zayıflattığı ve enflasyonun adım adım hiperenflasyona doğru ilerlediğini not etmek gerekiyor. KKTC’de TÜFE enflasyonu Kasım ayında %27 seviyesini aştığını unutmayalım.

TCMB, piyasa katılımcıları anketinin Aralık ayı sonuçlarını açıkladı. Yıl sonu TÜFE enflasyon beklentisi %19,31’den %23,85’e yükselirken, 12 ay sonrasına ilişkin TÜFE enflasyon beklentisi de %15,61’den %21,39’a yükseldi. Barclays, enflasyonun gelecek aylarda %30 seviyesini aşacağını, USDTRY kurunun 2021 sonunda 14,50 ; 2022’de ise 16 seviyesine yükselebileceğini öngördü.

İşler daha iyiye gitmeden önce daha da kötüleşir! Unutmamak gerekiyor ki, bir ürünün fiyatı sonsuz kadar yükselmez. TL’nin hırpalanmasının  bir müddet daha devam edebileceğinii lakin, 2022’nin bir noktasında topun yeniden TL’nin sahasına geçebileceğini düşünüyoruz. Bu görüşümüzün altını zamanı gelince dolduracağız!

Cuma günü ABD’de açıklanan enflasyon, pandemi, kırılan tedarik zinciri, artan enflasyonist baskıların gölgesinde yıllık TÜFE enflasyonunu %6,8’e -son 40 yılın zirvesi- çekirdek enflasyonu ise %4,9 yıllık artış ile son 30 yılın zirvesine taşıdı. Enerji fiyatları, gıda ve otomotiv aylık bazda en yüksek katkıyı yapan kalemler oldu. Uzun yıllardır enflasyonla yaşamayı öğrenen bir nesil olarak, düşük enflasyonla yaşamaya alışan yeni nesil ABD’lilere, düşük faiz ortamında bolca borçlanmalarını, alımlarını ise geciktirmeden yapmaları tavsiyesinden bulunmak gerekiyor!

ABD’de hem manşet hem de çekirdek TÜFE’nin piyasa beklentileri paralel sonuçlanması ardından, piyasa yansıması korkulan boyutta olmadı. Küresel mali piyasalar bir tarafta Omicron, diğer tarafta ise enflasyon arasında kararsız bir seyir izlemeye devam ediyor. Artan vaka sayıları bazı günlerde risk-off (riskten uzak durma) modunu güçlendirirken, bazı günler ise varyantın hafif semptomlarla ile atlatılması umutları tazeliyor.

ABD borsalarının haftanın son iş gününü yükselişle tamamlaması ardından, yeni günün ilk işlemlerinde, Asya borsalarında hava güneşli görünüyor. Tokyo, Şangay ve Kore borsaları %1 yukarıda işlem görüyor. Pasifiğin diğer ucunda da, ABD endeksleri (vadelilerde) %0,4 yükseliş görüyoruz. Yukarıda da belirttiğim üzere enflasyon ve Omicron kaygıları bu sabah ikinci planda.

Bu haftanın veri takviminin oldukça kalabalık olduğunu görüyoruz. Takvimi, pek çok sayıda merkez bankası toplantısının süslerken, Çarşamba günü FED, Perşembe günü TCMB, ECB ve BoE toplantılarını takip edeceğiz.

Enflasyonun son 40 yılı zirvesine yükselmesi ardından, FED’in tapering hızını artırması beklentiler arasında ilk sırada yer alıyor. Başkan Powell’ın enflasyon ve para politikası duruşunu temsil eden “geçicidir” kelimesini “emekli” etmesi ardından ‘sıkılaştırma’ süreci yakından takip edilecektir. Gözler bu minvalde ilk faiz artırımının yapılacağı zamanın erkene çekilip çekilmeyeceğini anlamak için meşhur nokta grafik (dot plot) çevrilmiş durumda. FED ve ECB toplantılarında ise, enflasyon kaygısı ön plana taşınması beklense de, herhangi bir adım atmaktan imtina edileceğini tahmin ediyoruz.

Her ne kadar dünyada gözler FED toplantısında olsa da, içeride son 3 ayda 400 baz puan faiz indiren PPK’nın ezber bozup bu ayı pas geçip geçmeyeceğini takip edecektir. Beklentiler 100 baz puan faiz indirimi yönünde olsa da, olası bir pas kararı, bir nebze de olsun TL’nin nefes almasına yardımcı olabilir. Para politikasının bir iletişim sanatı olduğu unutulmamalıdır!

Altın, gümüş ve petrol yeni haftanın ilk işlem gününde bilindik ve yatay seyirlerini korumaya devam ederken, 3 haftalık keskin bir düşüş izleyerek 70bin dolar kıyısından 42bin dolara kadar gerileyen direnişin ortak parası Bitcoin, geride bıraktığımız haftayı daha dar bir bantta ve genellikle 48bin dolar seviyelerinde salınarak tamamladı. Teknik bir bakış açısı ile yeniden yükselişi konuşabilmek adına, 53bin dolar seviyesinin üzerinde kapanış görmemiz gerekiyor.

Bugünün gündeminde ise içeride açıklanacak Ekim ayı ödemeler dengesi istatistikleri ve sanayi üretimi takip edilebilir.

 

 

 

iktisatbank.com

BAKMADAN GEÇME

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

Benzer Haberler