Sosyal Medya

Borsa

Credit Suisse: 16 Aralık TCMB PPK toplantısında faiz indirim ihtimali azaldı

Türk mali piyasaları dün göreceli olarak daha sakin bir günü geride bıraktı. Son dönemlerde yaşanan dalga boyu düşünülürse, USDTRY kurunun…

Credit Suisse: 16 Aralık TCMB PPK toplantısında faiz indirim ihtimali azaldı

Türk mali piyasaları dün göreceli olarak daha sakin bir günü geride bıraktı. Son dönemlerde yaşanan dalga boyu düşünülürse, USDTRY kurunun dün günün büyük bölümünde, 13,70-13,80 bandında, bandında da üst tarafına yakın, tam da TCMB’nin müdahale ettiği seviyelerin kıyısında işlem gördüğünü not edelim.

Hatırlanacağı üzere, geride bıraktığımız Perşembe günü, sabah saatlerinde yerli, öğleden sonra ise yabancı yatırımcılar ile telekonferans düzenleyen TCMB, öğleden sonra yatırımcılara Aralık ayı olağan PPK toplantısında faiz indirim ihtimalinin azaldığını söylemiş. Dün bu konu piyasa kulislerinde konuşulmaya başlandı. Akabinde ise, BloombergHT’nin haberine göre de, raporu yazan Credit Suisse analistleri, yayımladıkları toplantı notunda, Başkan Kavcıoğlu’nun 16 Aralık’taki toplantıda faiz indirimi yapılmaması olasılığının arttığını söylediğini belirtti.

Bu haberin piyasalar nezdinde ne kadar etkili olduğu sorusuna gelince pek de anlamlı bir etki doğurmadığını söyleyebiliriz. Keza, enflasyonun koşar adım kuzeye ilerleyerek %21 bandının üzerinde yer aldığı bir ortamda, TL’nin %15 faiz ile sunmuş olduğu reel negatif getiri, şu anda en büyük sorun olarak ön plana çıkmaya devam ediyor.

Dün TCMB, enflasyon verisi ardından fiyat gelişmeleri raporunu yayımladı. Raporda, enflasyona en büyük katkının enerji fiyatlarından ve beraberinde  TL’nin değer kaybında geldiği belirtildi. Artık, TCMB’nin elinde, faiz indirimine zemin tutacak elle tutulur hiç bir gelişmenin de kalmadığını görüyoruz. Dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere, kanunen fiyat istikrarının sağlamakla ‘bağlı’, bu yolda ise araç ‘bağımsızlığı’ olan TCMB’nin ‘önceliğinden’ uzaklaşmaya başladığını görüyoruz.

Yeni ekonomik programın üzerine inşa edilecek binanın temellerinde ihracat, ihracat ve yine ihracat yatıyor. Bu yolda, cari işlemler fazlası verilmesi planlanıyor. Lakin, yaz aylarında rekor kıran ihracat rakamları büyük bir gürültü kopartırken, ithalatın da rekor düzeyde arttığını göz ardı etmemek gerekiyor! Üretim (ihracat) artışı için ithal girdi mallara olan talep veya ithalat bağımlılığı bir yana, reel manada da ihracatın artmadığını görüyoruz.  Sayıların dili ile konuşursak, öncü dış ticaret verilerine göre ihracat 21,5 milyar dolar ile rekor kırarken, ithalat da 26,8 milyar dolar ile rekor kırdı! (bakınız grafik).

İhracatın artması için ön koşul olarak görülen zayıf TL’nin de kulvar değiştirdiğini görüyoruz. Dün TCMB tarafından açıklanan TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru, Kasım ayında 5,8 puan daha değer kaybederek, 54,33 ile tarihin en zayıf seviyesine geriledi. TL’nin ucuz olmaktan bir adım daha ileriye gittiğini görüyoruz! (bakınız grafik).

Borsa İstanbul cephesinde soluksuz yükselişin ise devam ettiğini not etmemiz gerekiyor. Borsa cephesinde, döviz bazında yaşanan ucuzlamanın etkisi ile dünkü gün de yeni bir rekorla tamamladı. Ana endekste son 3 ayda %37 yükseliş yaşanırken, USDTRY kurunda yükseliş ise %68 oldu! Yabancı nezdinde Türkiye’nin risklerini yansıtan 5 yıl vadeli CDS risk primi ise 540 baz puan seviyesinde ve son 1 yılın zirvesinde yer almaya devam ediyor.

Bugün Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın düzenleyeceği iki ayrı tahvil ihalesi göz ucuyla da olsa takip edilecektir. Borçlanmada herhangi bir sorun olmayacağına kesin gözüyle baksak da, borçlanma maliyetinin hangi seviyede olacağını yakından takip edeceğiz.

Küresel mali piyasalarda ise bir tarafta Omicron Varyantı diğer tarafta ise enflasyon kaygıları arasında sıkışmışken, bu kez de piyasaların imdadına Çin Merkez Bankası’nın yetiştiğini görüyoruz. Çin’in ekonomiyi desteklemek adına karşılık oranlarını (RRR) indirmesi ile birlikte küresel risk iştahı olumluya döndü (para politikasında gevşeme!). Dün akşam ABD borsaları %2’ye yakın yükselişle son günlerdeki düşüşün adeta intikamını alırken, sabah saatlerinde Asya piyasalarında da hava oldukça iyimser. Gösterge endeks Tokyo borsası %2 yukarıda işlem görüyor.

Haftasonu, kabaca 51bin dolar seviyesinde olan teknik bölgesini aşağı yönlü kıran Bitcoin, çok kısa bir süre zarfında 42,100 dolar seviyesine kadar geriledi. Dün bültenimizde, mevcut uzun pozisyonlarımızı güçlendirmek adına 44-48bin dolar aralığındaki teknik bölgeyi kollayarak Bitcoin ETF (Bito) ikinci kademe uzun pozisyon açmak istediğimizi söylemiştik. Lakin sert volatilite ve saat farkı nedeniyle bunu gerçekleştiremedik. Siperde beklemeye devam ediyoruz. Bu sabah havanın ılıması ile Bitcoin de yeniden 51bin dolar seviyesinin üzerine yükseldi.

Kıymetli madenler cephesinde ise, altın ve gümüş halen daha keyifsiz seviyelerde işlem görmeye devam ediyor. Senenin geriye kalan sınırlı zamanında da yeni pozisyon alma konusunda artık her geçen gün daha da isteksiz olacağız. Bu sene ne yaparsak yapalım, kıymetli madenlerde arzuladığımız performansı yakalayamadık. Özellikle de gümüş, bizim için büyük bir hayal kırıklığı yarattığını itiraf etmek gerekiyor.

Sene başı büyük bir heyecanla aldığımız gümüşten Haziran ortasında 28 dolar seviyesinden çıkarak enerji piyasasına girmiştik. Akabinde, Brent petrolün de 86 dolar seviyelerine ulaşması ile enerji sektöründen de çıkarak soluğu Bitcoin ETF (Bito)’da almıştık. Senenin geriye kalan sınırlı günlerinde de başka bir trade fırsatı bulma şansımız olur mu tam olarak da kestiremiyoruz. USDTRY kurunda ise bilanço risklerine karşı hedge amaçlı çok uzun bir süredir uzun pozisyonlarımızı korumaya devam ediyoruz.

Reuters haberi ile bugün de bültenimizi tamamlayalım. ABD’li üst düzey bir yetkili, bugün görüşecek olan ABD Başkanı Biden’in, Rusya Devlet Başkanı Putin’i Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi halinde ciddi ekonomik sonuçlar doğuracağı konusunda uyaracağını söyledi. Bu bağlamda, Batı’nın yeni yaptırımları da gündeme alacağını okuyoruz.

 

 

iktisatbank.com

BAKMADAN GEÇME

  • ANALİZ: İmalat Sanayiinde Zayıflık Sürüyor: Ağustos Verileri KKO’da 5 Yılın Dip Seviyesini Gösterdi

    TCMB’nin Ağustos 2025 verileri, imalat sanayiindeki zayıflığın sürdüğünü ortaya koydu. Mevsimsellikten arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO) aylık 0,5 puan gerileyerek %73,6 seviyesine indi ve son 5 yılın en düşük seviyesine ulaştı. Ancak taşıt sektöründe planlı üretim duruşları dışlandığında, genel görünüm yatay kaldı. Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) yeniden eşik değerin üzerine çıktı, fakat tarihsel ortalamanın altında kalması, üretimdeki toparlanmanın sınırlı olduğunu gösteriyor.

  • TCMB Anketi: Enflasyon Beklentilerinde Gerileme Devam Ediyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ağustos 2025 anket sonuçları, hanehalkı, reel sektör ve piyasa katılımcılarının 12 aylık enflasyon beklentilerinde düşüş olduğunu ortaya koydu. Hanehalkı beklentisi %54,1’e, reel sektör beklentisi %37,7’ye ve piyasa katılımcıları beklentisi %22,8’e geriledi. Uzmanlara göre, bu eğilim Türkiye’nin dezenflasyon sürecine dair iyimserliği güçlendiriyor.

  • Fed bağımsızlığı endişeleri ve artan borç, doları baskılıyor

    ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bağımsızlığına yönelik tehditler ve Ülkede kötüleşen bütçe açığı, dolar için yapısal stres faktörleri olarak öne çıkıyor. Commerzbank ekonomisti Antje Praefcke'ye göre, bu iki temel faktör doların değerini sürdürme kapasitesini olumsuz etkileyebilir.

  • Morgan Stanley’den Uyarı: S&P 500’deki Ralli “Kırılgan” Olabilir

    S&P 500 endeksi Nisan ayındaki dip seviyesinden bu yana %29 yükseldi. Manşet veriler, güçlü büyüme, yönetilebilir enflasyon ve dev teknoloji şirketlerinin beklentileri aşan kârlarıyla “iyimser bir piyasa” hikâyesini besliyor. Ancak Morgan Stanley, bu tablonun yüzeyin altında farklı bir hikâyeye işaret ettiğini söylüyor. Bankaya göre, teknoloji hisselerine aşırı bağımlı ralli, genişlemeyen kâr marjları ve AI yatırımlarında olası kapasite fazlası riskleri yatırımcılar için kırılgan bir ortam yaratıyor.

  • En Alttakilerin Ak Parti’ye, En Üsttekilerin CHP’ye Oy Vermesinde Bir Tuhaflık Yok mu?

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçtiğimiz günlerde yayınladığı “Sosyoekonomik Seviye 2023” araştırmasını, “Artık bu veride de manipülasyon yoktur herhalde -inşallah-” düşüncesiyle…

  • Neden Kasko Yaptırmalısınız?

    Günlük ulaşımı hızlandırmak, şehirlerarası seyahatlerde konfor sağlamak ya da iş hayatında zaman kazandırmak açısından otomobiller vazgeçilmez birer parça haline gelmiş…

  • Lezzetli Bir Hediye Alternatifi : Yenilebilir Çiçek & Meyveler

    Hediye kültürü, insanlık tarihi kadar eski ve köklü bir gelenektir. Yüzyıllar boyunca insanlar, sevdiklerini mutlu etmek, özel anları kutlamak veya…

  • YKS Sonuçları: Devlet Üniversiteleri Doldu, Özel Üniversiteler Boş Kaldı

    Fahiş zamlar özel üniversiteleri boşalttı

  • Atilla Yeşilada: Dünyayı sarsacak 5 trend: Çileli yıllar başlıyor!

    İşte dünyayı önümüzdeki yıllarda sarsacak trendler! 00:00 Merhaba 03:04 Yaşlanıyoruz! 04:05 Küresel ısınma ve iklim değişikliği! 05:55 Yeni salgınlar kaçınılmaz! 06:36 Büyük güçler savaşı! 10:13 Dünya bu borcu ödeyemez! 12:00 Yapay zeka

  • Memur zam yerine hava aldı!

    Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur maaşları ve memur emeklisi aylıkları için 2026 ve 2027 zam oranlarını belirledi. Karara göre, 2026’nın ilk 6 ayında %11, ikinci 6 ayında %7, 2027’nin ilk 6 ayında %5 ve ikinci 6 ayında %4 zam yapılacak. Toplu sözleşmede taban aylığa 1000 TL eklenmesi kesinleşirken, sosyal haklarda da çeşitli iyileştirmeler karara bağlandı.

  • Trump’tan Fed’e Sert Baskı: Eylül’de Faiz İndirimi Beklentisi Güçleniyor

    ABD Başkanı Donald Trump, faizlerin hızla düşürülmesi için Fed üzerindeki baskısını artırıyor. Trump, politika faizinin mevcut %4,25–4,50 aralığından en az 200–300 baz puan indirilmesini talep ederken, Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik sert eleştirilerini sürdürüyor. Jackson Hole toplantısında Powell, eylülde faiz indirimi sinyali verirken, FOMC içindeki görüş ayrılıkları sürüyor. Piyasalar, Trump’ın baskısının Fed’in bağımsızlığı ve para politikasının yönü üzerindeki etkilerini yakından takip ediyor.

  • Kudret Ayyıldır: GYO’lar arasında prim potansiyeli yüksek şirketler

    Yılın ikinci çeyreğinde enflasyonda yavaşlama ve faiz indirim sürecinin başlaması, sektöre yönelik beklentileri yeniden şekillendirmiş durumda. Yüksek faiz oranları ve sıkı finansal koşullar, özellikle konut kredileri üzerinden talebi sınırlarken enflasyonda gözlenen yavaşlama eğilimi ve TL’nin görece istikrarlı seyri, maliyet tarafında kısmi rahatlama sağladı. 26 Ağustos 2025 itibarıyla sektörün yıllık getirisi %54’e yaklaşırken Ağustos ayı kapanışı öncesinde aylık getirisi ise yaklaşık %11 seviyesine ulaştı.

  • Fransa’da Siyasi Kriz Derinleşiyor: Bayrou’nun Güven Oylaması 8 Eylül’de

    Fransa Başbakanı François Bayrou, 8 Eylül’de parlamentoda hükümetinin geleceğini belirleyecek kritik bir güven oylaması yapılacağını duyurdu. Azınlık hükümetini yöneten Bayrou, ülkenin bütçe açığı ve artan kamu borçları nedeniyle “ulusal acil durum” ilan ederek milletvekillerinden destek istedi. Ancak muhalefetin sert tepkisi ve piyasaların endişeleri, Fransa’yı yeni bir siyasi belirsizliğin eşiğine taşıdı.

Benzer Haberler