Sosyal Medya

Döviz

YORUM:  Dolar/TL fren tutmuyor

Gün boyunca dalgalı bir seyir izleyip, kritik direnç 9.00’ın  hemen altı ve üstünde dalgalanan dolar/TL’yi tutmak mümkün olmuyor. TSİ 5.30’da…

YORUM:  Dolar/TL fren tutmuyor

Gün boyunca dalgalı bir seyir izleyip, kritik direnç 9.00’ın  hemen altı ve üstünde dalgalanan dolar/TL’yi tutmak mümkün olmuyor. TSİ 5.30’da Dolar/TL kotasyonları 9.04’e yaklaşırken, para birimimizin günlük kaybı %0.38.

 

Dolar/TL, yeni güne de yükselişle başlamasının ardından saat 10.55 itibarıyla önceki kapanışın yüzde 0,2 üzerinde 9,0220 seviyesinde bulundu. 11.15 itibarıyla en yüksek 9,0404 liradan işlem görerek zirvesini bu seviyeye taşıdı.

 

Euro/TL yüzde 0,21 değer kazancıyla 10,4350’den, sterlin/TL de yüzde 0,28 yükselişle 12,2680’ten satıldı.  Dolar/TL niye yükseldi ve TL’de satışlar sürer mi?

 

İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Sefer Şener, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumdaki ifadelerine dair, “TL’deki değer kaybının özellikle faizle ilgili yok derken bunun bütün olarak değerlendirilmesi lazım. Mesela son 2 haftalık dönemde yerlilerin kurla ilgili çıkış yaptığını görüyoruz.” dedi.

 

Katıldığı CNN Türk canlı yayınında Prof. Dr. Sefer Şener şu ifadeleri kullandı:

 

Kamuoyunda belirli bir gün ve saat baz alınarak kurdaki volatiliteye bakılıyor. Küresel çapta ne derseniz deyin. ABD’de tahvil faizleri ve dolar endeksiyle ilgili çok ciddi gelişmeler var.

 

İster faizi artırın isterse azaltan ülkeler kategorisinde olun. Çek Cumhuriyeti, Macaristan ülkelerine örnek veriliyor. Dünyada gelişen ve gelişmiş ülkelerin tamamına karşı dolar değer kazanıyor. Öncelikle bunu şu şekilde değerlendirmek lazım. Bu durum küresel çapta doların güçlenmesi ile alakalı bir durumdur.

 

Dolar endeksi güçleniyor ve tüm para birimleri karşısında güçleniyor. Macaristan faiz artırımına gitti ona rağmen son 20 günlük dönemde Macaristan para biriminin değer kaybettiğini görüyoruz.

Dolar endeksi ile ilgili ABD tahvil faizlerinin 1.60’lara gelmesiyle ilgili bir sorun var. Kurun etkisi diğer ülkelere baktığımızda aslında aynı yönlüdür. Mesela son 2 haftalık dönemde yerlilerin kurla ilgili çıkış yaptığını görüyoruz. Kurdaki çıkışın faizle ilgisi yok söylemini söyle değerlendiriyorum. Küresel gelişmeler var, konjonktürel gelişmeler var. Suriye’deki gelişmelerin ardından dün kurda gelişmeler yaşandı” ifadesini kullandı.

 

 

Tüm dünyada belirgin bir riskten kaçış var ki, bu da TL gibi “kırılgan” yani şoklara hassas olarak tanımlanan “riskli varlıklarda” satışlara yol açıyor. Sabah tüm büyük Asya borsaları kırmızıda kapattı. Halen Avrupa hisselerinin bileşik endeksi Stoxx600 %0.17 geride, Wall Street’te ise 3 büyük borsa endeksi yatay, yön bulmaya çalışıyor.

 

ABD 10 yıl vadeli  devlet tahvili getirileri seansın başında %1.59’la Cuma gecesine göre 2 baz puan geriledi. Fakat, Deutsche Bank’ın aylık yatırımcı anketinde çoğunluk tahvil getirilerinde yükselişin sürmesini bekliyor. Yükselen tahvil getirileri yanında yıllık zirvesinde dans eden Dolar Endeksi de Türkiye gibi Gelişmekte Olan Piyasalara olumsuz baskı yapıyor.

 

Spot işlemlerde $1.765/onsa tırmanan altın ve İsviçre Frangı yükselen enflasyon beklentilerine karşı hedge alımları görüyor. Öte yanda $83-84/varile yapışan Brent petrol Ağustos’ta fazla veren cari dengenin yılın son çeyreğinde eksiye döneceğini anımsatıyor.

 

 

HSBC Portföy Yönetimi ekonomist İbrahim Aksoy, döviz kurunda beklenen gelişmeleri şöyle yorumladı:

 

Merkez Bankası Başkanının açıklamalarının Eylül’de yapılan faiz indiriminin tek seferlik olduğuna işaret etmediğini görüyoruz. Merkez Bankası’nın enflasyonda yükselişin geçici olduğu görüşüyle 21 Ekim’deki toplantıda politika faizini 50 baz puan indirerek %17.5’e düşüreceğini öngörüyoruz (HSBC Portföy Yönetimi).

Blomberg haberine göre, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada Fırat Kalkanı bölgesindeki Azez’deki zırhlı araca füze saldırısına değinerek “Tacizler artık bardağı taşırdı. En kısa sürede sorunların çözümü için gereken adımları atacağız” dedi. Erdoğan “Buralardan kaynaklanan tehditleri ya oralarda etkin olan güçlerle ya da kendi imkanlarımızla bertaraf etmekte kararlıyız” ifadeleri kullandı.”  Türkiye’nin 5-yıllık CDS’i günü 6 baz puan yükselerek 443 baz puanda tamamladı.

Haber akışı nedeniyle Türkiye’nin Ağustos’ta cari fazla vermesi piyasalara pozitif bir etkide bulunamadı. Cari denge Ağustos’ta geçen yılın aynı ayına göre 4.6 milyar dolar iyileşerek 0.5 milyar dolar fazla verdi. Bu iyileşme ana olarak turizm gelirlerinin 2.1 milyar dolar artarak 3.4 milyar dolara çıkması ve net altın ithalatının 3.6 milyar düşerek 0.2 milyar dolara gerilemesinden kaynaklandı. 12-aylık birikimli cari açık böylece Temmuz’daki 27.6 milyar dolardan (GSYİH’ye oranla %-3.5) 23 milyar dolara (%-2.9) geriledi.  Diğer yandan, enerji ve altın hariç 12-aylık birikimli cari fazla artışını sürdürdü (16.2 milyar dolar  19.1 milyar dolar).

Geçtiğimiz sene 24.2 milyar dolar olarak gerçekleşen net enerji faturası petrol fiyatında artışın da etkisiyle Ağustos itibariyle birikimli olarak 30.4 milyar dolara çıkarken, net altın ithalatı 22.4 milyar dolardan 11.7 milyar dolara geriledi. 12-aylık birikimli net turizm geliri Ağustos’ta 14.3 milyar dolara çıkarken halen Şubat 2020’de kaydedilen 26.1 milyar dolarlık zirvesine göre önemli ölçüde aşağıda bulunuyor.

Finansman tarafında ise Ağustos’ta net doğrudan yabancı yatırımlardan 0.3 milyar dolar çıkış görülürken, 1.3 milyar dolarlık net portföy yatırımı girişi gerçekleşti. Diğer yatırımlar altında 7.3 milyar dolar giriş olurken bunun 6.4 milyar doları IMF tarafından yapılan SDR tahsisatından kaynaklandı. Diğer yatırımlar altında bankalar Ağustos’ta 0.8 milyar dolar net dış kredi borcu öderken banka-dışı şirketler 0.8 milyar dolar net borçlanma gerçekleştirdi.

Toplam finansal girişler 8.3 milyar dolara ulaşırken Merkez Bankası rezervleri 13.2 milyar dolar arttı. Ağustos’ta net hata ve noksan kaynaklı girişlerin 4.5 milyar dolarla Haziran ve Temmuz’a göre güçlenerek devam ettiğini görüyoruz.

Türkiye ekonomisi Ocak-Ağustos döneminde 14 milyar dolar cari açık verirken TCMB yılın kalanı için cari fazla verilmesini öngörüyor. HSBC Portföy Yönetimi olarak Eylül’de de sınırlı bir cari fazla görülebileceğini değerlendiriyoruz. Bununla birlikte, Ekim ve sonrasında turizm gelirlerinin cari dengedeki düzelmede payının azalacak olması, ihracattaki güçlü seyre rağmen ithalatın yüksek seyretmesi ve petrol fiyatındaki artışla 4. çeyrekte cari açık verileceğini öngörüyoruz. Yılın tamamı için 25 milyar dolarlık (%-3.2) cari açık tahminimizi koruyoruz. Diğer bir ifadeyle, yılın kalanında cari açığın finansmanı kaynaklı döviz ihtiyacının devam edeceğini öngörüyoruz.

 

Merkez Bankası Başkanının TBMM’deki açıklamalarının Eylül’de yapılan faiz indiriminin tek seferlik olduğuna işaret etmediğini görüyoruz. Merkez Bankası’nın enflasyonda yükselişin geçici olduğu görüşüyle 21 Ekim’deki toplantıda politika faizini 50 baz puan indirerek %17.5’e düşüreceğini öngörüyoruz.

 

 

Kayıt için linki tıklayın

BAKMADAN GEÇME

  • Piyasalarda aşırı iyimserlik var! | TCMB, Fed & borsalar | Atilla Yeşilada

    Ekonomist Atilla Yeşilada, son dönemdeki faiz kararları ve asgari ücret gündemini değerlendirerek piyasalardaki iyimserliği sorguluyor. TCMB'nin faiz indirimi ve metni hayal kırıklığı yaratırken, Fed'in sinyallerinin yanlış yorumlanması küresel piyasaları riskli bir alana itiyor.

  • BİSAM Raporu: Yoksulluk Sınırı 93 Bin TL’yi Aştı

    Yalnız yaşayan bir bireyin sağlıklı beslenmenin yanı sıra barınma, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi temel gereksinimlerini karşılayabilmesi için aylık en…

  • Fed’in Faiz İndirimi Altını Uçurdu: Dev Bankalardan 2026 İçin Şaşırtan Altın Tahmini

    Altın fiyatları, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75–3,50 aralığına çekmesinin ardından yeniden yükseliş trendine girdi. Faiz indirimiyle birlikte dolar üzerindeki baskının artması, güvenli liman talebini güçlendirirken ons altının yükselişini sürdürmesi bekleniyor. Dünyanın önde gelen yatırım bankaları da bu beklentiyi destekleyen 2026 yılı altın tahminlerini paylaştı.

  • Emre Balıca Yazdı…’Pazartesi Sendromu’

    İlk benden duyun hadi. CarrefourSa haberleri gerçeği yansıtmıyormuş. Sabancı Holding’den KAP’a yapılan açıklama bu yönde. Stratejik alternatiflerin düzenli olarak değerlendirildiği ancak bu durumun satış anlamına gelmediğini duyurdular. Bu durum hissede yaşanan sert yükselişi etkiler diye düşünmek lazım.

  • Sabancı’dan ‘CarrefourSA Satılıyor’ Haberlerine Yanıt: ‘İddialar Gerçeği Yansıtmamaktadır’

    Türkiye perakende sektöründe gündeme bomba gibi düşen “CarrefourSA satılıyor” iddiaları sonrası Sabancı Holding açıklama yaptı. İddialara göre, zincirin bazı mağazalarının rakip firmalar A101 ve Anpagross’a devredileceği konuşuluyordu.

  • DİSK’ten Çarpıcı Rapor: Kaç Kişinin Maaşı Asgari Ücretin Altında Kaldı?

    Kamuoyunun gündemi asgari ücret artışına odaklanmışken, maaşlarda yaşanan erime, halkın yoksulluk seviyesini bir kez daha gözler önüne serdi. Asgari ücret zamları için masalar kurulurken, Türkiye’nin çalışma hayatına dair çarpıcı bir tablo ortaya çıktı. Artık “Maaşım asgari ücretin üzerinde” diyenlerin sayısı hızla azalıyor.

  • Konut Zamları Halkı Zorluyor: Mega Kentlerde Kira Fiyatları Patladı

    Kasım 2025 itibarıyla Türkiye genelinde daire nitelikli konutların ortalama kira bedeli 23.805 TL’ye ulaştı. Ülke genelinde kiralardaki yıllık artış oranı %27,82 olarak kaydedildi ve bu oran, Kasım ayındaki %31,07’lik yıllık enflasyonun altında kaldı.

  • Cumhuriyetin Köklü Kurumu TMO, Rekor Seviyede Zarar Açıkladı

    Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2023’te 675 milyon TL kâr elde ederken, 2024 yılında 12 milyar TL zarara uğradı. Bu borca rağmen aynı dönemde üstelik buğday ve mısır üretimi azaldı; çiftçilerin bankalara olan borcu ise 1 trilyon TL’yi aştı. 

  • OSD Verileri Yayımladı: Yerli Araç Payı Artıyor, Otomobil Üretimi Hafif Geriledi

    Otomotiv sektörü, 2025 yılının ocak-kasım döneminde ihracatta güçlü bir performans sergiledi. Otomotiv ihracatı adet bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artarak 960 bin 989 oldu. Toplam otomotiv sanayi ihracatı ise 37 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

  • Kasım Ayında Merkezi Yönetim Bütçesi 169,5 Milyar TL Fazla Verdi

    Kasım ayında merkezi yönetim bütçesi 169,5 milyar TL fazla verdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, bütçe Kasım ayında bu seviyede fazla kaydetti.

  • İnşaat Üretimi Ekim Ayında Yıllık Yüzde 28 Arttı

    Türkiye’de inşaat üretimi ekim ayında yıllık bazda yüzde 28,0 artış gösterdi. Bir önceki aya ait veri ise yüzde 29,9’dan yüzde 29,8’e revize edildi. İnşaat üretim endeksi, aylık bazda ise yüzde 0,1 oranında geriledi.

  • Hizmet Üretim Endeksi Açıklandı

    Hizmet üretim endeksi, 2025 yılı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 3,4 oranında artış gösterdi. Bu dönemde ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 0,1’lik düşüş yaşanırken, konaklama ve yiyecek hizmetleri yüzde 5,4 oranında yükseldi. Bilgi ve iletişim hizmetleri yüzde 13,4, gayrimenkul hizmetleri yüzde 14,5 artış kaydetti. Buna karşılık mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler yüzde 0,5 azalırken, idari ve destek hizmetleri yüzde 2,6 oranında artış gösterdi.

  • TÜİK: Ücretli Çalışan Sayısı Yıllık Yüzde 1 Arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Ekim ayına ilişkin ücretli çalışan istatistiklerini yayımladı. Buna göre, sanayi, inşaat ile ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 1 artarak 16 milyon 20 bin 394 kişiye ulaştı. Geçen yılın Ekim ayında bu sayı 15 milyon 860 bin 31 olarak kaydedilmişti.

Benzer Haberler