Sosyal Medya

Borsa

Ziraat Yatırım: Birinci Çeyrek 2021 Kar Tahminleri

Bankacılık sektörü karı 2021 yılının Ocak-Şubat döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %39, bir önceki çeyreğin ilk iki ayına…

Ziraat Yatırım: Birinci Çeyrek 2021 Kar Tahminleri

Bankacılık sektörü karı 2021 yılının Ocak-Şubat döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %39, bir önceki çeyreğin ilk iki ayına göre de %16,5 oranında düşüş kaydetmiş ve 9,2 milyar TL seviyesinde gerçekleşmiştir.

Merkez Bankası’nın faiz artışlarına devam etmesinin mevduat maliyetleri üzerindeki olumsuz etkisi son çeyreğin ardından ilk çeyrekte artarak devam etmiş ve sektör karlılığını olumsuz yönde etkilemiştir. Mevduat maliyeti artışına paralel yeni kredi fiyatlamaları yapılmaya devam etmekle birlikte hem yeni kredi artışının görece düşük olması, hem de gecikmeli etki nedeniyle kredi fiyatlamalarının olumlu etkisi sınırlı olmuştur. Ayrıca, son çeyrekte yapılan düzeltmelere bağlı TÜFE endekslilerden elde edilen yüksek gelirlerin ardından, 2021 yılının ilk çeyreğinde normalleşmeye bağlı olarak TÜFE endekslilerin de karlılığı olumuz yönde etkilemesi beklenmektedir. Buna ilaveten, swap maliyetlerindeki yükselişe bağlı olarak ticari kar/zarar kalemi üzerinden bankacılık sektörü karlılığını baskılaması beklenmektedir. Diğer taraftan özellikle TL kredilerinde tüketici kredileri kaynaklı büyüme ücret ve komsiyon gelirleri desteklemiştir.

Kamu mevduat bankaları, özellikle 2020 yılının ilk yarısındaki yüksek kredi büyümesinin de etkisiyle, özel bankalara göre 2020 yılının son çeyreğinin ardından 2021 yılının ilk çeyreğinde de görece daha düşük kredi büyümesi gerçekleştirmiştir. Sektörde TL kredi büyümelerindeki yavaşlama 2021 yılının ilk çeyreğinde de devam etmiş ancak kurlardaki sert yükselişin etkisiyle toplam kredi büyümesi bir önceki çeyreğin üzerinde kalmıştır. 31 Aralık 2020-26 Mart 2021 haftalık BDDK verilerine göre sektörde kamu mevduat bankaları hariç toplam kredi büyümesi %4,72 iken, kamu mevduat bankalarındaki toplam kredi büyümesi %2,77 olmuştur.

TÜFE endeksli tahvillerin getirilerinde gerçekleşen enflasyona göre yapılan düzeltmeye bağlı olarak 2020 yılı sonu çeyreğinde İş Bankası hariç tüm bankalarda düzeltme kaynaklı yüksek artış kaydedilmişti. 2021 yılının ilk çeyreğinde ise normalleşmeye bağlı olarak kullanılan enflasyon tahminlerine göre, yüksek bazın etkisiyle TÜFE endekslilerden elde edilen gelirlerde bir önceki çeyreğe göre yine İş Bankası hariç sert düşüş kaydedilmesi beklenmektedir. Özellikle Halkbank’ta 2020 yılı ile ilgili tüm enfasyon düzeltmesini son çeyrekte yapıldığı için ilk çeyrekte TÜFE endekslilerin olumsuz etkisinin daha şiddetli olması beklenmektedir. İş Bankası’nda TCMB enflasyon beklenti anketi kullanılmasına bağlı olarak bir önceki çeyreğe göre TÜFE endeksli tahvil getirilerinde önemli bir değişiklik beklenmemektedir.

Net faiz gelirlerinde tüm bankalarda genel olarak çeyreksek düşüş kaydedilmesi öngörülmüştür. Bu düşüşte, TÜFE endekslilerin negatif etkisine ilaveten kredi mevduat makasındaki daralmanın artarak devam etmesinden kaynaklanmaktadır. Kamu bankalarında net faiz gelirlerindeki düşüşün daha yüksek olması beklenmektedir.

Genel olarak tüm bankaların ücret ve komisyon gelirlerinde ilk çeyrekte bir önceki çeyreğe göre, tüketici kredilerindeki kamu hariç bankalardaki güçlü büyümenin de olumlu katkısıyla artış kaydedileceği öngörülmüştür.

Ticari zararda, Garanti BBVA ve Yapı Kredi’de döviz cinsinden takip edilen karşılıkların korunmasına bağlı kurlardaki yüksek artış kaynaklı gelir oluşmasının etkisiyle, swap maliyetlerindeki artışa karşın, bir önceki çeyreğe göre düşüş kaydedildiği, Akbank’ın ise ticari zarardan ticari kara geçtiği öngörülmüştür. Halkbank ve Vakıfbank’ta ise kur kaynaklı korunma olmaması ile swap kullanımları ve swap malyetlerindeki artışa bağlı olarak ticari kardan ticari zarara geçileceği varsayılmıştır.

2020 yılında bankaların genel olarak ihtiyatlılık kapsamında yüksek karşılık ayırmalarının ardından, 2021 yılının ilk çeyreğinde karşılıkların normalleşeceği öngörülmüştür. Diğer taraftan Akbank ve Garanti BBVA’da kur artışı kaynaklı karşılık giderleri bir önceki çeyreğe göre artmıştır. Bunda döviz cinsi tutulan karşılıklarda kur kaynaklı artış kaydedilmesi önemli etken olurken, LYY kaynaklı karşılık giderleri de kurlardaki artışın etkisiyle yükselmiştir.

Diğer faaliyet gelirleri, genel olarak güçlü tahsilatlarla karlılığı desteklerken, Halkbank ve Vakıfbank’ta karşılık iptalleri de diğer gelirleri desteklemiştir. Ek olarak ilk çeyrekte Halkbank ve Vakıfbank temettü geliri kaydetmiştir.

Takibimizdeki bankalardan bir önceki çeyreğe göre en yüksek kar artışını düşük baz etkisiyle Yapı Kredi Bankası’nin kaydedeceğini öngörürken, Garanti BBVA, İş Bankası ve Vakıfbank’ta da çeyreksel artış öngörülmüştür. Diğer bankaların karlarında ise bir önceki çeyreğe göre düşüş kaydedilmesi beklenirken, en yüksek düşüşün Halk Bankası’nda olacağı tahmin edilmiştir.

Tüm bu gelişmelere bağlı olarak, 2021 yılının ilk çeyreğinde takibimizdeki bankaların toplam karlarının bir önceki çeyreğe göre %13,6 oranında artarken, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise %6,9 oranında daralacağını tahmin ediyoruz.

2021 yılının 1. çeyreğinde TL’ye göre Dolar, Euro ve Japon Yeni sırasıyla %13,4, %8,5 ve %6,2 oranlarında değer kazanmışlardır. Dolayısıyla döviz açık pozisyonları olan şirketlerin bu durumdan olumsuz etkilenmesi beklenmektedir. Dolar’daki görece yüksek yüksek artıştan dolayı Dolar açık pozisyonu yüksek olan şirketlerin, Euro ve Japon Yeni açık pozisyonu olan şirketlere göre daha olumsuz etkilenmesi beklenmektedir.

2020 yılının 4. çeyreğinde, Dolar, Euro ve Japon Yeni, TL’ye göre, sırasıyla %6,0, %1,3 ve %3,8 oranlarında değer kaybetmişti. Bu nedenle, ilk çeyrekte kurların yükselmesine bağlı olarak, döviz açık pozisyonu olan şirketler bir önceki çeyrekteki kur farkı gelirlerine karşın bu çeyrekte yüksek kur farkı gideri yazabilecekken, döviz fazla pozisyonu olan şirketler de bir önceki çeyrekteki kur farkı giderine karşın bu çeyrekte yüksek kur farkı geliri kaydedebilecektir.

Ayrıca, ana karşılaştırma dönemi olan 2020 yılının ilk çeyreğinde ise TL’ye göre Dolar, Euro ve Japon Yeni sırasıyla %9,7 %8,5 ve %10,9 oranlarında değer kazanmıştı. Bu kapsamda, bir önceki yılın aynı dönemine göre kurların olumsuz etkisinin dolar bazında açık pozisyonu olan şirketlerde bu çeyrekte daha yüksek olması beklenmektedir.

En yüksek açık pozisyona sahip şirketler Koç Holding ve İskenderun Demir Çeliktir. İskenderun Demir Çelik dolar cinsinden bilanço tutmakta olup döviz açık pozisyonunu EUR ve TL cinsindendir. 1. çeyrekte, nette 254mn TL’lik bir kur farkı gideri oluşabilir. Koç Holding ise USD tarafında yoğun açığı olan şirket kısıtlı EUR fazlası ile bu çeyrekte 283mn TL kur farkı gideri kaydedebilir.

Türk Hava Yolları (THYAO) USD cinsinden finansallarını tutmakta ve döviz açık pozisyonu EUR ve JPY cinsinden olan THY’nin, EUR’nun ve JPY’nin USD karşısında değer kaybetmesi sonrasında nette 449mn TL’lik bir kur farkı geliri yazabilir.

USD ve EUR fazlasına istinaden Aselsan’ın 877mn TL kur farkı geliri kaydedeceği hesaplanmıştır.

 

 

Kaynak: Ziraat Yatırım

BAKMADAN GEÇME

  • Trump, Xi ile de Görüşeceğini Söyledi, Piyasalar Yükseliyor

    ABD Başkanı Trump daha dün hem tarifeler hem de Çin'le ticaret savaşı hakkında çok sert açıklamalarda bulunmuştu. Bugün ise her şey yine bir anda değişti.

  • TCMB’den Ekim’de Faiz İndirimi Sinyali: Piyasa Beklentisi Yüzde Kaç?

    Bloomberg HT’nin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ekim ayı faiz kararına ilişkin düzenlediği ankete göre, piyasalar TCMB’nin bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 150 baz puan indirerek yüzde 39’a çekmesini bekliyor.

  • Konut Satışlarında ‘İş Yatırım’ dan Dikkat Çeken Analiz

    İş Yatırım’ın hazırladığı konut sektörü verilerine göre, Türkiye’de konut satışları Eylül 2025’te güçlü bir ivme yakalayarak 150.657 adede ulaştı. Yıllık bazda %6,9’luk artış kaydeden satışlar, özellikle ipotekli işlemlerdeki %34,4’lük sıçramayla dikkat çekti.

  • ING Yatırım’dan Yıl Sonu Enflasyon ve Faiz Tahmini

    Eylül ayına ilişkin enflasyon verisinin beklenenden yüksek gelmesi, tüm ekonomik hesaplamaları yeniden şekillendirdi. Yıl sonuna yönelik tahminler güncellenirken, ING Yatırım Genel Müdürü Murat Yılmaz, yıl sonuna kadar yapılacak iki Para Politikası Kurulu toplantısında Merkez Bankası’nın toplam politika faizi indirimlerinin 300 baz puanı aşmayacağını öngördüklerini ifade etti.

  • Memurların Fazla Mesai ve Gündelik Ücretlerine Zam: 2026 Ücretleri Belli Oldu

    2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ne göre, devlet memurlarının saatlik fazla mesai ücretinde önemli bir artış yapılacak. 2025 yılında 12,80 TL olan saatlik fazla mesai ücreti, 1 Ocak 2026 itibarıyla %29,3 artışla 16,55 TL’ye yükselecek.

  • Trump ve Putin Görüşme Kararı Aldı, Piyasalarda Hareket Başladı

    Dün ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir teleton görüşmesi yaptışar. O görüşmede bir başka ve bu kez yüz yüze görüşmenin kararı çıktı. Trump ve Putin muhtemelen 2 hafta içinde Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de görüşecek. Görüşmenin konusu doğrudan doğruya Ukrayna savaşını bitirmek olacak.

  • Dikkatlerden Kaçan Bomba Operasyon: Eski TCMB Başkan Yardımcısı ve Eski BKM Genel Müdürü Tutuklandı

    Sabah saatlerinde herkes Can Holding'e yönelik 2. Dalga operasyon haberine dikkatlerini vermişken, en az onun kadar önemli bir operasyonun haberi gözlerden kaçtı.

  • SASA’ya Dev Yatırım Adımı:Yumurtalık’taki O Alan ‘Özel Endüstri Bölgesi’ İlan Edildi

    Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, geçen Cuma gününü Cumartesi'ye bağlayan gece saat 00.18’de Resmî Gazete’de yayımlanan “Cumhurbaşkanlığı Kararı”nı paylaştı. Kararda, Adana ili Yumurtalık ilçesinde yer alan ve ekli haritada sınırları gösterilen alanın, 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu’nun 4/Ç maddesi uyarınca “SASA Polyester Sanayi Anonim Şirketi Yumurtalık Özel Endüstri Bölgesi” olarak ilan edilmesine karar verildiği belirtildi.

  • Reuters: Kredi Riski Balonla Buluştu — Piyasalar “Güvenli Liman”a Kaçıyor

    ABD borsalarında yüksek değerlemeler, yapay zekâ (AI) balonu endişeleri, hükümetin kapanması ve Washington–Pekin hattındaki gerilim derken, şimdi de bölgesel bankalar kaynaklı kredi riski gündemde. Zions ve Western Alliance’ın açıkladığı zararlardan sonra banka hisseleri sert düştü. Piyasalar panik moduna geçerken, altın fiyatı 4.378 dolar ile rekor kırdı ve yatırımcılar Fed’in faiz indirimine gideceği beklentisini güçlendirdi.

  • Bloomberg: Türk Lirası Yeni Rekor Düşüşte — Kademeli Değer Kaybı Devam Ediyor

    Türk lirası haftayı 41,95 seviyesinden kapatarak tarihî dip seviyesini yeniledi. Bloomberg’e göre, piyasa beklentileri TCMB’nin kontrollü bir değer kaybına izin verdiği yönünde. Liranın zayıflama hızı, enflasyon oranının altında kaldığı sürece politika çerçevesine uygun görülüyor. Uzmanlar, bu stratejinin “öngörülebilir ama kalıcı bir değer kaybı” anlamına geldiğini belirtiyor.

  • Trump–Putin Zirvesi Yeniden Gündemde: “Barış Planı mı, Zaman Kazanma Hamlesi mi?”

    ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ikinci kez yüz yüze görüşmeye hazırlanıyor. Alaska’da yapılan ilk zirveden sonuç alınamamasına rağmen Trump, “Ukrayna savaşını bitirme” hedefiyle yeni bir buluşma planladığını açıkladı. Ancak uzmanlar, bu adımın Putin üzerindeki diplomatik baskıyı azaltabileceği ve Ukrayna’ya yönelik desteği zayıflatabileceği uyarısında bulunuyor. Görüşmenin planlanan adresi Budapeşte, Avrupa başkentlerinde kuşkuyla karşılandı.

  • İş Yatırım Doğuş Otomotiv (DOGAS) Analizi: 3Ç25 Kar Tahmini

    Borsada bilanço zamanı başladı. Pek çok yatırım kuruluşu da bilançolardaki 3.çeyrek kar tahminlerini analizlerini ele almaya başladı. Aşağıda İş Yatırım'ın Doğuş Otomotiv için yaptığı kar tahminini bulacaksınız.

  • Akbank’tan Ekim Enflasyon Tahmini: “Yıllık Enflasyon %33,2 ile Yatay, Politika Duruşu Kritik Eşik Öncesinde”

    Akbank Ekonomik Araştırmalar birimi, ekim ayı için enflasyon tahminini %2,8 olarak açıkladı. Buna göre yıllık enflasyonun %33,2 seviyesinde yatay kalması bekleniyor. Banka, yıl sonu için tahminini %32,0 düzeyinde korurken, TCMB’nin Kasım Enflasyon Raporu’nda tahmin bandını yukarı yönlü güncellemesinin muhtemel olduğunu belirtiyor. Raporda ayrıca döviz kurundaki ılımlı seyir ve enflasyon katılığına dikkat çekilerek, para politikasının önümüzdeki dönemde kararlılıkla sınanacağı vurgulandı.

Benzer Haberler