Paraanaliz

Borsa’nın Dokuz Başlı Ejderhası: Söylenti

Söylenti; Homeros’a göre Zeus’un bir elçisi, Hesiodos’a göre afacan, hafif ve kolayca kandırılabilen ama kurtulması epey zor bir şey, Sosyolog Robert Bartholomew ve Peter Hassall’a göre ise kanıtlayıcı kanıtlardan yoksun, insanlar tarafından algılanan hikayelerdir. Kelime anlamına bakıldığında, ağızdan ağıza dolaşan ve doğru olup olmadığı bilinmeyen haber anlamına gelmektedir. Ancak daha detaylı ele alındığında söylentinin, insanlar tarafından kullanılan birer silah olduğunu görürsünüz.

 

Çünkü insanların, söylentileri başkalarına zarar verecek şekilde yaymaları bir stratejidir. Bu sayede başkaları zarar görürken kendileri kazanç sağlayabilir. Dolayısıyla da söylentiler bencil amaçlar uğruna acımasız bir şekilde kullanılabilmektedir. Antik dönem toplumlarında intikam peşinde olanlar, düşmanlarını üstün fiziksel güçleri veya sihirli yetenekleri ile yenebiliyordu. Ancak böyle yetenekleri ve fiziksel güçleri olmayan, toplumun fiziksel açıdan en güçsüz insanları ise düşmanlarını dedikodu ve söylenti ile yeniyordu.

 

Toplumdaki her kesim dedikodu yapma ve söylenti yayma arzusu az ya da çok barındırmaktadır. Tufts Üniversitesi ve New York Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan çalışmada bir söylentiye inanma olasılığının eğitimle, cinsiyetle ya da nerede yaşandığıyla ilgisi bulunmamaktadır. Tüm mesele söylentinin kendisiyle ilgilidir. Çalışmayı yürüten araştırmacılardan biri olan Greenhil’e göre; önemli olan söylentinin kişinin dünyasına kolayca yerleşip yerleşmemesiyle ilgilidir. İnsanlar kendilerini tehlikede hissettiklerinde, bir söylentiye defalarca maruz kaldıklarında ya da önceden sahip oldukları görüşlerle uyuşan bir söylentiyle karşılaştıklarında söylentilere daha fazla inanma eğilimi gösterirler. Her söylentinin bir hedef kitlesi bulunduğu için her kitlenin inanacağı bir söylenti vardır.

 

İnsan beyni devamlı olarak doğru ya da yanlış biçimde bir şeylere anlam bulmaya çalışır. Söylentiler ortaya çıktığında eğer bir konuda bilgi eksikliği varsa söylentinin yayılması için gerekli ortam hazırdır. Çünkü bilgi eksikliğinin olması kuvvetli bir belirsizliğe sebep verir ve belirsizliğin olduğu ortamlarda insan endişeleri güçlü bir bilgi arzusuyla birleşir. Bu yüzden de söylentilere daha kolay bir şekilde inanırlar ve duydukları söylentileri kullanmaya oldukça eğilimli olurlar. Tek bir söylenti insan zihnine ulaştığı anda orada takılıp kalır ve insanlar bu söylentilerin etkisinden kolay kolay kurtulamaz. Bir karar verecekleri zaman akıllarında kalan bu söylenti onların kararlarını etkilemeye başlar.

 

Duygusal akıntı, insanı bu denli etkileyen söylentilerin yayılmasına neden olan etkenlerden biri olarak karşımıza çıkar. Psikolojik stres koşullarının olduğu zamanlarda söylentiler normalden daha etkili bir şekilde yayılarak kuvvetli panik ortamı veya coşku ortamı yaratabilir. Günümüzde internet aracılığıyla söylentiler daha hızlı bir şekilde kişiler arasında yayılmaktadır. Araştırmalara göre her gün 3800’den fazla web sitesi oluşturulmakta ve 600.000 sayfadan fazla dosya eklenmektedir. Böyle veri girişinin çok olduğu bir dönemde, bir söylenti, bilgisayar becerisi minimum olan birisi tarafından bile neredeyse anında yayılabilir ve birkaç saat içerisinde bir şirket bunun sonucunda feci mali kayıplar ya da kuvvetli kazançlar yaşayabilir.

 

Gordon Allport ve Leo Postman tarafından yazılan “The Psychology of Rumor” kitabında belirsizliğin olduğu ortamlarda söylentilerin daha hızlı yayıldığı dile getirilmiştir. Herhangi bir piyasa iyi bilir ki yaygın bir belirsizlik duygusu finansal piyasaların en önemli parçalarından biridir. Bu yüzden de söylentiler finans sektörünün değişmez taşlarındandır. Ekonomik söylentiler yatırımcılar arasında büyük ölçüde bulaşıcılık gösterebilmektedir. Ayrıca bu söylentiler kişilerin davranışlarını etkileyen birincil neden haline gelebilmekte ve yatırımcıların yatırımlarını etkileyecek şeyleri yapma ya da yapmama nedenleri için temel olabilmektedir. Bu yüzden de bir kesimi büyük zararlara uğratırken bir başka kesime oldukça yüksek karlar sağlayabilir.

 

2000 yılında California’da bilgisayar ağı ekipman üretici Emulex’in mali durumu hakkında kasıtlı olarak yanlış bir rapor yüklendi ve 25 Ağustos 2000 tarihinde ise Emulex’in SEC (Securities and Exchange Commission) tarafından federal bir soruşturma altında olduğu ve şirketin genel müdürünün istifa ettiğine dair haberler çeşitli internet sitesinde dolaşmaya başladı. Doğrulanmamış haberlerin etkisi çok hızlıydı, 15 dakika içinde Emulex hisseleri yüzde elliden fazla değer kaybetmiş ve şirketin piyasa değerinde yaklaşık 2.45 milyar dolarlık bir kayıp meydana gelmişti. Öğleden sonra aldatmaca haberler keşfedilmiş ve şirketin haberler ile dolandırıcılığa maruz bırakıldığı söylenmeye başlanmıştı.

Bu olumlu söylemlerle birlikte hisse senedi zararlarının çoğunu telafi etmiş oldu. Ancak bazı ekonomistlere göre; bu doğruluğu belli olmayan söylentilerden dolayı küçük yatırımcılar ciddi zararlara uğrarken Emulex şirketi düşünüldüğü gibi zarar etmemiş hatta bu söylentilerden büyük ölçüde fayda sağlamıştı.

 

Sosyal Psikolog Ralph Rosnow’a göre olaylar ne kadar kafa karıştırıcı olursa, insanlar o kadar çok hikayeler icat etmeye ihtiyaç duyar ve bu sayede endişelerini dindirirler. Belirsizlik arttıkça bireylerde ortaya çıkan stres artmaktadır ve zamanla bireylerin bu stresle baş etmesi oldukça zor hale gelir. Bundan dolayı yatırımcılar beklenmedik olaylarla ya da beklenen olayların beklenmedik sonuçlarıyla karşılaştıklarında stresleriyle baş etmek için inançlarını destekleyecek, onları motive edecek bir umut arayışında bulunurlar. Nasıl bir rastlantıdır ki yukarıda bahsettiğimiz söylenti tanrıçası Fama, umut tanrıçasının kızıdır.

 

Yani umut söylentiyi doğurmuştur. Umudun doğurduğu söylentiler yatırımcının isteğiyle ne kadar örtüşürse ve doğrulanmamış bu bilge, yatırımcıya ne kadar çok kaynaktan ulaşırsa söylentinin inandırıcılığı da o kadar yüksek olacaktır. Umulan veya korkulan gelecekteki olayları yansıtan söylentilerin yatırımcı üzerindeki etkisi o kadar kuvvetlidir ki gelecekle ilgili iyimserliklerinin veya karamsarlıklarının, satın alma isteği üzerine etkisi bulunmaktadır.

 

Yatırımcıların işlem yaparken kullandıkları bir cümle vardır: Beklentiler alınır gerçekler satılır. İngilizcede bu cümle “buy the rumor sell the news” diye kullanılır ve rumor söylenti anlamında kullanılmaktadır. Bu yüzden de bu cümledeki beklenti iki şekilde yorumlanabilir. Eğer yatırımcı hisse senedi analizlerinden sonra bir beklentiyle yatırım yapıyorsa bunda bir sıkıntı yoktur fakat analiz beklentisi doğrultusunda değil söylenti beklentisinin doğrultusunda yatırım yapıyorsa, bu durum ileride yatırımcının portföyünde sıkıntıya sebep olabilir. Çünkü söylentiler kitle davranış olgusundan biri olduğu için devamlı dolaşım halindedir ve bilgiler dolaşım sürecinde birçok dönüşümden geçer.

 

Yatırımcı, söylenti sürecinin kaçıncı dalgasında olduğunu bilmeden hisseye gereğinden fazla güvenebilir ya da hiç güvenmez. Yatırımcı bir söylenti duyduğu zaman ortamdaki belirsizlik seviyesinin hangi boyutta olduğunu ve insanların bilgi taleplerinin arzları aşıp aşmadığını kontrol etmesi gerekir. Çünkü bilgiye olan talep arzları aşmaya başladığında doğaçlama haberler normalden daha fazla ortaya çıkacak ve daha çabuk yayılacaktır.

 

Unutulmaması gereken bir diğer durum, borsanın içinde bulunan yatırımcılarda gizlidir. Borsa yatırımcılarının oluşturduğu topluluk parçalanmaz bir bütünü ya da bir ve eş olan şeylerin bir araya gelerek oluşturduğu bir bütünü temsil etmez. Bu iki durum borsada yatırımcıların oluşturduğu bütünün gerçekliğiyle çelişir. Borsa yatırımcılarının oluşturduğu bütün, parçalı bir yapıya sahiptir. Bu parçalı yapı birbirine benzemeyen yatırımcıların bir araya gelmesiyle oluşur. Peki, bu yatırımcılar hangi şekillerde birbirine benzemez. Bir kesim vardır ki sayıca çok olmasına rağmen küçük birikimlerle piyasaya yatırım yapar. Diğer yatırımcı topluluğu ise, sayıca az olmasına rağmen portföy miktarı oldukça yüksektir. Büyük yatırımcı olarak da bilinirler.

 

Gözden kaçmaması gereken şey, borsanın toplumla ilişkisi olduğu gibi borsa da bulunanların da toplumla ilişkisidir. Yani, toplumda ekonomik gücü elinde bulunduranların söz söyleme ve söyledikleri sözün dinlenme kapasitesi yüksektir. Dikkat! bu kapasite bazı söylentilerin dolaşıma girmesine de neden olabilir. Asla kendinize şunu sormayı unutmayın; “benim bir söylentiyi dolaşıma sokacak gücüm var mı?” Eğer küçük yatırımcı olarak sizin bir söylentiyi dolaşıma sokacak gücünüz yoksa, sesiniz borsanın gerçeklerine dayanarak yaptığınız analizlerde yükselmelidir.

 

Agatha Christie bir kitabında söylentiyi, yok edilmesi neredeyse imkânsız olan dokuz başlı Hydra Ejderine benzetmiştir çünkü kesilen her başın yerine iki tane baş çıkmaktadır. Nasıl ki; Prester John efsanesindeki boşluklar tüccarlar ve elçiler tarafından destansı şiirler ve İncil alıntılarıyla doldurulmuş ve ortaya yenilmez, oldukça kuvvetli krallığa sahip, efsanevi bir Kral çıkmışsa piyasalarda da ortaya çıkan söylentilerin boşlukları birçok kişi tarafından doldurulmaktadır. Bunun sonucunda ise piyasada yatırımcılar tarafından asla değer kaybetmeyecek ya da asla yükselemeyecek hisseler türer. Unutmayın ki Titanic için de asla batmaz deniliyordu.

“Bu oyunda kazanmak isteyenin sabrı ve parası olmalıdır. Çünkü fiyatların hareketsiz kaldığı ve söylentilerin gerçeğe dayandığı anlar çok azdır.” (Olağanüstü Kitlesel Yanılgılar ve Kalabalığın Çılgınlığı)

 

Cemre Yoldaş

 

Kaynaklar

Kimmel,A. “Rumors and the Financial Marketplace”

McAndrew, F. Bell,E. Garcia,C.: “Who Do We Tell and Whom Do We Tell On? Gossip as a

Strategy for Status Enhancement”

https://www.gazeteduvar.com.tr/forum/2020/05/08/soylenti-ekonomisi-soylentiler-nasil-bulasir-ve-nasil-etkili-olur

https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya/2019/05/01/filipinlerde-bir-kasabada-dedikodu-yasaklandi

https://gorgondergisi.com/antik-yunanda-dedikodu-gucsuzlerin-kullandigi-guclu-bir-silahti/

https://teyit.org/arastirma-eger-bir-soylenti-varsa-ona-inanan-da-vardir

 

 

Cemre Yoldaş: BİR İHTİMAL DAHA VAR: BORSANIN SİHİRLİ ALANI

 

Borsa İstanbul’dan sosyal medya tuzaklarına karşı uyarı!

 

FÖŞ cevap verdi: Vatandaş Ne Zaman Dövizden TL’ye Döner?

 

Exit mobile version